EŞİN AİLESİNE HAKARET

EŞİN AİLESİNE HAKARET

EŞİN AİLESİNE HAKARET


eşin ailesine hakaretEŞİN AİLESİNE HAKARET

EŞİN AİLESİNE HAKARET

Bu yazımda eşin ailesine hakaret etmenin hukuki ve cezai boyutundan bahsetmek istiyorum.

Hakaret, somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesidir. SÖVME yoluyla kişinin rencide edilmesidir.

Birine hakaret etmek suç teşkil edeceği gibi evlilikte eşe ve eşin ailesine hakaret etmek de evlilik birliliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebi sayılmaktadır. Güncel Yargıtay kararları eşin ailesine hakaret etmeyi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebi saymaktadır.

Hakaret suçu ŞİKAYETE TABİ bir suçtur. Soruşturulması ve kovuşturulması için hakarete uğrayan kişinin hakaret eyleminden itibaren 6 ay içinde savcılığa şikayette bulunması şarttır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus 6 aylık şikayet süresinin hak düşürücü süre olmasıdır.

Gerek karı kocanın birbirine hakareti gerek karı kocadan birinin diğerinin ailesine karşı hakareti duygusal şiddettir.

Ancak hakaret eylemi karşılıklı ise bu durumda taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilirler. Hakaretin karşılıklı olmasından ne anlamlıyız?

Taraflardan birinin hakaret etmesi üzerine diğer taraf da hakaret ediyorsa bu durumda hakaret karşılıklı olarak edilmiştir.

Fakat burada çok önemli bir hususa değinmek isterim. Kadın eşin ailesine hakaret etmekte haklı olabilir. Zira erkek, kadını ailesine karşı sürekli olarak ezdirmişse, kadının hakareti erkeğin ailesinin hakaretlerinden, eylemlerinden kaynaklanmışsa kadının hakareti kadına KUSUR OLARAK YÜKLENEMEZ!

Bu noktada eşin ailesine saygısızlık etmek kusur sayılmaz.

İDDİA EDEN İDDİASINI İSPATLA MÜKELLEFTİR. Hakaret edildiğini iddia eden taraf iddiasını ispatla yükümlüdür.

Yargıtay güncel kararlarında eşe karşı hakaretin tek başına boşanma sebebi olduğuna karar vermiştir.

Hakaretin ispatı ise TANIK ile olabilir.

BOŞANMA DAVASI – KADININ ERKEĞİN ANNESİNE HAKARET ETTİĞİ AİLESİNE SOĞUK DAVRANDIĞI.

ERKEĞİN AİLESİNİN MÜŞTEREK EVDE KALMALARINA TEPKİSİZ KALDIĞI VE KADININ BOĞAZINI SIKTIĞI. TARAFLARIN EŞİT KUSURLU OLDUKLARI – NAFAKASI İSTEMİNİN REDDİNİN İSABETSİZLİĞİ.

ÖZET: Mahkemece davacı kadın ağır kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmasına karar verilmiş ise de, yapılan tahkikat ve toplanan delillerden; davacı kadının davalı erkeğin annesine hakaret ettiği.

Davalının ailesine soğuk davrandığı, davalı erkeğin babasının cenazesine katılmadığı, buna karşılık davalı erkeğin de ailesinin uzun süre müşterek evde kalmalarına kaldığı, müşterek konutun kilidini değiştirdiği ve kadının boğazını sıktığı anlaşılmaktadır.

Gerçekleşen bu durum karşısında; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir.

EŞİN AİLESİNE HAKARET hakkında faydalı bilgiler, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından sunulmuştur.

GİZEM UZUN HUKUK BÜROSU

 

T.C.

 

YARGITAY

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

E. 2020/1970

 

K. 2020/3675

 

T. 14.9.2020

 

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Karar : Mahkemece davacı kadının boşanma davası, davalı erkekten kaynaklanan kusurlu davranışların, davacı kadın tarafından affedildiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Evlilik birliğinin devamı için barışma teklifi veya görüşmesi af niteliğinde kabul edilemez.

 

Öte yandan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre, taraflar dava veya cevap dilekçelerinde (HMK m. 119/1-e-f, HMK m. 129/1-e-f) iddiasının ve savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermek zorunda olduğu hükmü bulunmaktadır. Davalı erkek cevap dilekçesinde bir sayfadan ibaret abisine ait facebook çıktısı ile ödeme belgelerinden başkaca bir delil bildirmemiştir. Davalı erkek WhatsApp deliline dayanmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz.

 

Tüm dosya kapsamından davalı erkeğin kadının ailesine ağza alınmayacak hakaret ettiği anlaşılmaktadır. O halde erkeğin kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek tamamen kusurludur. Evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Dosyaya yansıyan olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, TMK’nın 166/1 maddesinde yer alan boşanma koşullarının oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının davasının kabulü gerekirken reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

 

 

Sonuç : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.09.2020 (Pzt.)

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN