ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK DAVASI DİLEKÇE

ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK DAVASI DİLEKÇE

ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK DAVASI DİLEKÇE


KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE

ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK DAVASI DİLEKÇE

DAVACI : *****************

 

VEKİLİ : **************

 

DAVALILAR : 

 

*************************

TALEP KONUSU     : Taraflar arasındaki “İnşaat Sözleşmesi”ne göre, yüklenici davalılar tarafından eksiksiz ifa edilmesi gereken konuttaki eksik işlere ve ayıplı işlere ait bedelin tespiti ile maddi zarara karşılık fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere maddi zararın davalılardan tahsili ile genel hükümler çerçevesinde bilirkişi tarafından hesaplanacak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat talebimiz hk.

 

HARCA ESAS DEĞER: 2.000,00 TL

 

AÇIKLAMALAR

 

ARABULUCULUK SÜRECİNEİLİŞKİN AÇIKLAMALAR:

 

Davacı, Tüketicin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine göre tüketicidir. Bu nedenle görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Nitekim Yargıtay 3. HD 06.09.2021 T. 2020/6493 E. 2021/7900 K. sayılı  kararında “…Somut olayda; davacı, davalılarca yapımı üstlenilen inşaattan daire satın aldığını, satış bedelini ödediğini, ancak dava dışı arsa sahibi ile davalılar arasında akdedilen gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle inşaatın devamı ve dairenin tarafına tesliminin fiilen ve hukuken imkânsız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve ödediği bedelin iadesi talebinde bulunduğundan, iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacı (tüketici) ile davalılar (satıcı) arasında 6502 sayılı kanun kapsamında bir tüketici işleminin bulunduğu anlaşılmaktadır…” şeklinde hüküm kurmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık dava şartı kapsamında bir tüketici uyuşmazlığıdır. 

 

Kayseri Arabuluculuk Bürosu' nun 2024 / ******** numaralı dosyası ile arabuluculuğa başvurulmuş 25/12/2024 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri yapılmış fakat davalı tarafın anlaşmaya olan isteksiz tutumu nedeniyle olumsuz sonuçlanmıştır. Anlaşmama ile sonuçlanan arabuluculuk tutanakları dava dilekçesinin ekinde sunulmuştur. (EK-1: Arabuluculuk Anlaşmama Tutanağı)

 

ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:

 

Davacı müvekkil ****** ile davalı S********* ve ******arasında 15/06/2023 tarihli “İnşaat Sözleşmesi” imzalanmıştır. Davalı yüklenici müteahhit, Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yemliha Mah. *****ada, **** parsel üzerine  650.000,00 TL bedel ile 100 metre kare ev inşa etmeyi taahhüt etmiştir. Bu hususa ilişkin her iki taraf huzurunda ve iki şahit huzurunda imzalanan, 15/06/2023 tarihli “İnşaat Sözleşmesi” ektedir. (EK-2: Eser Sözleşmesi)

 

Taraflar arasında düzenlenen   eser sözleşmesine göre müvekkile yapılıp teslim edileceği kararlaştırılan  işler ve sözleşme üzerinde anlaşılan hususlar şu şekildedir; 

 

Güneş enerjisi takılacaktır.

100 metre kare ev için anlaşılmıştır.

İç dolgulu, temeli 60*30 kalınlığında olacaktır.

Duvar 25' lik bimis - montalama yapılacaktır.

İç döşemesi fayanslı WC ve ebeveyn banyosu yapılacaktır.

Islak zemin hariç tüm odalar laminant parke olacaktır.

Çatı ziftli kağıt olacaktır, çita kiremit kırmızı olacaktır.

Elektrik iç tesisatı ve su montajı yapılacaktır.

Bahçe duvarı 70*80 metre hazır tablo beton yapılacaktır.

Garaj ve ve ev damı 8*4 metre

Çelik kapı olacaktır. Pencere ve boya olacaktır.

Tavan tabliye olacaktır. İzolasyon yapılacaktır.

Bahçe kapısı, istinat duvarı ve dolgusu yapılacaktır.

Temel su basmanı 60*80 cm yapılacaktır.

Mutfak dolabı ölçüleri isteğe bağlı olarak yapılacaktır.

İşbu sözleşme 15/06/2023 başlangıç 15/09/2023 bitiş tarihlidir.

Anlaşılan malzemeler ve işçilik bize aittir.

Anlaşılan tutar 650.000,00 TL' dir. 25.000,00 TL kapora verilecektir. 75.000,00 TL temelde alınacaktır. 250.000,00 TL çatıda alınacaktır. 150.000,00 TL duvarda ve sıvada alınacaktır. Kalan kısmı da anahtar tesliminde alınacaktır. 

 

Taraflar arasındaki işbu yazılı sözleşmede işin geç teslimi halinde cezai şart belirlenmemiştir. Bu durum davalı tarafı rahat davranmaya yöneltmiştir. Dolayısıyla 15/09/2023 tarihinde teslim edilmesi gereken iş, eksikleriyle ve ayıplarıyla birlikte müvekkil tarafından 01/08/2024 tarihinde teslim alınmıştır. Fakat teslim almayı açıklamak durumundayız. Davalılar müvekkile şahsen gelip işi bitirdiklerini beyan ederek anahtarı teslim etmemişlerdir. Müvekkil anahtarı kendisi yaptırmıştır. Halen müvekkil söz konusu eksikliklerden ve ayıplardan dolayı taşınmazda ikamet edememektedir. Uygulamada eserin sadece fiilen teslim alınması (zilyetliğin iş sahibine geçmiş olması) eserin kesinlikle kabul edildiği anlamına gelmeyecektir. Zira, eserin kabulünde aranan irade açıklaması unsuruna karşılık, teslim almada iş sahibinin teslimin hukuki sonuçlarına yönelik özel bir teslim alma iradesinin bulunmasına gerek yoktur.

 

Eser sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesinde, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesidir. Yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle yükümlüdür. Eser sözleşmelerinde “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur vardır. Bu sözleşmelerde yüklenici istenen özellikte eseri meydana getirmeyi, iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi üstlenmektedir. 

 

Davalı yüklenici tarafından söz konusu plana hiçbir zaman sadık kalınmamıştır.  Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre vadedilen teslim tarihi 15/09/2023 olduğu halde taşınmazın teslim tarihinde taşınmaz tamamlanmamış ve müvekkile teslim edilmemiştır. Davalı müteahhit devamlı olarak müvekkilden para talep etmiştir. Bu nedenle ödeme tarihleri, sözleşmede belirlenenden farklıdır. Müvekkil ödemeleri bazen İnternet Bankacılığı aracılığıyla bazen ise direkt elden ödeme şeklinde yapmıştır. Türkiye İş Bankası ve Türkiye Ziraat Bankası hesaplarından müvekkil tarafından davalılara yapılan ödemeleri içeren banka hesap hareketlerini işbu dilekçemizin ekinde sunuyoruz. (EK-3: Türkiye İş Bankası ve Türkiye Ziraat Bankası Hesap Hareketleri) Davacı müvekkil hesaplamalarımız doğrultusunda anlaşılan tutarın neredeyse yarısını banka üzerinde yarısını ise elden ödeme şeklinde şirket yetkili olduklarını düşündüğümüz ***** ve ******'  e, taşeron şirketlerden **********' e ve ayrıca taşeron şirket yetkililerinden ********, Ali ******, *******,  ********' e ödemeler  yapmıştır. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin arka yüzüne yapılan ödemeler el yazısı ile tek tek yazılmış ve parayı elden alanlar tarafından ıslak imzalanmıştır. Sözleşme devamında bulunan elden ödemelere ilişkin belgeyi ekte sunuyoruz. (EK-4: Sözleşme Arka Yüzü) Müvekkil kararlaştırılan ödemeleri iş bitiminden önce yapmasına rağmen, davalı yüklenici belirtilen sürede yapılması kararlaştırılan işleri bitiremediği gibi tadilat işlemlerini de  sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde yapmayarak müvekkili mağdur etmiştir. Müvekkil, davalı yükleniciden tadilat işlemlerini sözleşmede kararlaştırılan şekilde yapmasını talep etmiş ve eğer bu şekilde yapmayacak ise parasını iade etmesini istemiştir. 

 

 TBK 'nın 479. maddesinde "İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur." şeklindeki hüküm ile  sabit olmakla birlikte, iş sahibi müvekkil üzerine düşen yükümlülüğü muacceliyet tarihinden önce yerine getirmesine karşın, davalı yüklenici yükümlülüklerini ne taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak yerine getirmiş ne de yasalara uygun olarak yerine getirmiştir.

 

Davalı müteahhit aylarca, inşaatın bugün veya yarın biteceğini söyleyerek  davacı müvekkili oyalamıştır. Bu konuda davalı şirket yetkilileri ile defalarca şifahi olarak görüşülmüş ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır. Her türlü sözlü uyarıya rağmen davalılar inşaat sözleşmesinin gereklerini yerine getirmemiştir. Hatta ve hatta müvekkilin telefonlarını açmamaya başlamış, açtığında ise istediğin yere şikayet et diyerek terslemiştir. Müvekkil artık karşı tarafla kurmaya çalıştığı iletişimlerden bir sonuç alamadığının farkına varmıştır. Tüm bu hususlar neticesinde müvekkil 03/09/2024 tarihinde delil tespit talebinde bulunmuştur. Bunun üzerine Kayseri 9. Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2024/* Değişik İş dosyası ile söz konusu taşınmazdaki eksiklerin ve ayıpların tespiti sağlanmıştır. Sayın mahkeme marifetiyle yapılan keşif sonucunda alanında uzman bilirkişi tarafından alınan raporu ekte sunuyoruz. (EK-5: Bilirkişi Raporu)  Bilirkişi, dosya kapsamındaki tüm delilleri ve keşif alanını tek tek ve bütünsellik içerisinde tetkik etmiştir. Öyle ki sayın bilirkişi, raporunda "Yapılan tespitlere göre taşınmazda çatı üzerinde herhangi bir güneş enerjisi gibi bir malzemeye veya imalata rastlanılmadığı, çelik kapı 90*20 cm lik kapı önü mermerin olmadığı görüldüğü, parsel üzerinde dolgu kısmı yapılması gereken yerde dolgu miktarı olarak 3m*5m*13m ebatlarında alanın doldurulması gerektiği görüldüğü, sözleşmede geçen bahçe duvarı için yapılan tespitte yapı çevresi toplamda 108m olduğu 28m cephe duvarı olduğu ancak geri kalan 3 cephede toplam 80m lik kısmında duvar olmadığı tespit edildiği, bahçe giriş kapısının ölçüleri belli olmamak üzere imalatının yapılmadığı tespit edildiği, mustfak ve banyo kısmında 2 adet musluk bulunmadığı tespit edildiği, çatı kısmında bulunan  3 adet bacanın üzerinde 3 adet şapka eksik olduğu tespit edildiği, villa giriş kısmı olan balkonda 2m*5m ebatlarında korkuluk olmadığı ve villa giriş kısmında merdivenlerin üzerinde 1.20*0,3m ebatlarında 4 adet mermer veya bazalt olmadığı halihazırda gro beton şeklinde bırakıldığı tespit edildiği, villanın pis su gider ve bağlantılarının açıkta bırakıldığı herhangi bir bağlantı yapılmadığı tespit edildiği, 8m*4m ebatlarında garaj imalatının yapılmadığı tespit edildiği, villada bulunan 2 adet iç kapı kenarlarında ve 1 adet priz yuvalarında işçilik hataları olduğu tespit edildiği, odalar arası parke geçiş veya birleşim yerleri açıkta bırakıldığı bu alanların 3 adet 90 cm kapı eşiği şeridi ile kapatılması gerektiği tespit edildiği, mutfak kısmında aspiratör yeri ve 2 adet çekmece imalatlarının yapılmadığı tespit edildiği" şeklinde belirtmiştir.  Bu nedenle eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi için şimdilik 1.000 TL bedelin yasal faizi ile tazminini talep etmekteyiz. 

 

Yargıtay 15. HD.  T. 21.6.2004 E. 2003/6321 K. 2004/3464 sayılı Kararında; “Gerçekten eser, sözleşmeye fen ve sanat kurallarına aykırı daha açığı ayıplı meydana getirilmişse bunların giderilmesine karşılık yükleniciden giderilme bedeli istenebilir. Uygulamada, ayıp, gizli-açık ayıp ayırımına da tabi tutulmaktadır. Eksik işler ise, hiç yapılmamış işler olduğundan bunların teslimi ve muayenesi söz konusu edilemeyeceğinden eksik işler bedeli zamanaşımı süresince istenebilir." şeklinde belirtilmiştir.

 

Eser sözleşmesinde ayıp, gizli veya açık ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk başta gözle görülemeyen veya basit bir muayene ile anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıp türüdür.

 

6098 sayılı TBK. 475. Maddesine göre ;teslim edilmiş eseri muayene ve ayıbı ihbar yükümünü yerine getiren iş sahibine eserin onarılmasını talep hakkı, sözleşmeden dönme hakkı veya ücretin indirilmesini isteme hakkı tanınmıştır. İş sahibi koşullarının gerçekleşmiş olması şartı ile; kendisine tanınan hakları kullanma yetkisine sahiptir. Bununla birlikte anılan madde de iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

 Kural olarak, seçimlik hakkının kullanılması ile birlikte iş sahibinin hakları seçilen hakta toplanır ve diğer haklar düşer. İş sahibi nezdinde oluşan zarar ziyana yönelik tazminat hakkı seçimlik hakların yanı sıra, diğer haklarla birlikte talep edilebilir.

 

6098 sayılı TBK. 475. Maddesine göre “işsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.”  Bu seçimlik hak ile birlikte tazminat talep etme zarureti de doğmuştur. Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile taşınmazın geç ve ayıplı tesliminden doğan mahrum kalınan kira kaybının ve işbu sözleşme nedeniyle harcanmış olan maddi masrafların, bilirkişi tarafından hesaplanmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak müvekkile ödenmesini talep ediyoruz. 

 

DAVA KONUSU OLAYDA MÜVEKKİL BİR ÇOK KEZ DAVALI YÜKLENİCİYİ, ŞİFAHEN İŞLERİNİ SÖZLEŞMEDE KARARLAŞTIRILDIĞI ŞEKİLDE YAPMASINI VE BİTİRMESİNİ TALEP EDEREK, İHBAR YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMİŞTİR. TANIK BEYANLRI VE DİĞER TÜM DELİLLER İLE BU HUSUS İSPAT OLUNACAKTIR. 

 

Yargıtay 15. H.D. T. 12.6.2009 E. 2009/2567 K. 2009/2953 Sayılı Kararında; “…Eser sözleşmelerinde yüklenicinin kararlaştırılan iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve eklerine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayarak teslim etmesi gerekir. Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir. DAİREMİZİN YERLEŞİK İÇTİHAT VE UYGULAMALARINA GÖRE AYIP İHBARININ YAPILMASI ŞEKLE TABİ DEĞİLDİR. HER TÜRLÜ DELİLLE, HATTA TANIK BEYANI İLE DAHİ KANITLANMASI MÜMKÜNDÜR. Eserin ayıplı olması ve süresinde ayıp ihbarı yapılmış olması halinde iş sahibi BK’nın 360. maddesinde öngörülen haklarını kullanabilir. Dinlenilen davalı tanığı ayıp ihbarının süresinde yapıldığını beyan etmiştir. Asıl olan tanığın doğru söylemesi olup davalının çalışanı olması tanığın anlatımını hükümden düşürecek bir neden olmadıkça beyanına itibar edilmemesini gerektirmez.”

 

Davalı yüklenici firma sözleşme ile belirlenen,  yapılması gereken işlerin tamamını yapmamıştır. Bunun yanı sıra yaptığı işleri, müvekkilin istediği şekilde ve kalitede yapmamış olup, mâliyeti düşürmek adına kastî olarak sözleşme ile belirlenen şekilde eseri meydana getirmemiştir. Müvekkilin, davalı yükleniciye gerçekleştirdiği ödemeler sonrasında eseri meydana getirme noktasında düşük kalitede malzemeler kullanan yüklenici haksız menfaat sağlama gayreti içerisine girmiştir. 

 

Yukarıda izah olunan tüm bu hususlar neticesinde davalı yüklenicinin sözleşme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi sebebiyle, müvekkil tarafından tamamının ödenmiş olduğu sözleşme inşaat bedeli üzerinden indirim yahut bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme ve villa inşaatının eksik ve ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunmak üzere işbu davayı açmış bulunmaktayız.

 

 İHTİYATİ HACİZ TALEBİMİZ:

 

Davacının davanın sonunda davayı kazanmış olsa dahi alacaklarına kavuşamama ihtimali mevcuttur. İİK madde 257'deki İhtiyati Haciz Talep etme şartları dosyamızda somut olarak bulunmaktadır. Davacıların Tüketici oldukları dikkate alınarak teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ediyoruz. 

 

HUKUKİ SEBEBLER : TMK, TBK, HMK ve ilgili mevzuat

 

HUKUKİ DELİLLER : 

 

Arabuluculuk Son Tutanağı 

İnşaat Sözleşmesi

Kayseri 9. Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2024/* Değişik İş Dosyası

Eksik İşlere İlişkin Fotoğraflar

İş Bankası ve Ziraat Bankası Hesap Hareketleri

Dekontlar

Tapu Kaydı 

Tanık (Bilahare bildirilecektir)

Keşif 

Bilirkişi İncelemesi

Yemin ve her türlü yasal delil

 

NETİCE VE TALEP           : 

 

Yukarıda izah edilen nedenlerle; 

1. Davamızın kabulü ile, 

2. İhtiyati haciz talebimizin kabulüne,

3. Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile eksik ve ayıplı işlere karşılık şimdilik 1.000,00 TL maddi zararımızın temerrüdün oluştuğu tarihten başlamak üzere  bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilerek  davalılardan  müştereken ve müteselsilen  tazmin ve tahsiline,

4. Sözleşmenin süresinde yerine getirilmemiş olmasına davalılar kendi kusuru ile neden olmuş olması sebebiyle taşınmazın geç ve ayıplı tesliminden doğan mahrum kalınan kira kaybının ve diğer maddi masrafların genel hükümler çerçevesinde bilirkişi tarafından hesaplanacak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın  temerrüdün oluştuğu tarihten başlamak üzere  bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilerek davalılardan  müştereken ve müteselsilen  tazmin ve tahsiline, 

5. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. 28/12/2024

 

            DAVACI VEKİLİ

        **************************

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN