ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI


çocuğun cinsel istismarı ile ilgili yargıtay kararıÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet

Çocuğun Cinsel İstismarı Yargıtay Kararı


Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 21.11.2019 gün ve 2019/3413 Esas, 2019/12676 karar sayılı ilamıyla mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınıp reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki nitelendirmelerinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği, bu kapsamda ilk derece mahkemesince zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün gerekçesinde yer alan sübut değerlendirmesinde sanığın sabit görülen fiillerinin neler olduğu ve hangi delile neden itibar edildiği hususlarında açıklama yapılması gerekirken sadece eylemlerin zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturmayıp, mevcut haliyle zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu belirtilmekle birlikte kabul edilen fiillerin ne olduğu açıklanmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesinde belirtildiği şekilde gerekçe içermeyen hüküm kurulması karşısında, anılan karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesinin hatalı olduğundan bahisle istinaf ilamının bozulmasının ardından dosyanın gönderildiği Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılamada sanığın sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki nitelendirmelerinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suç tarihinde on iki yaşından küçük mağdureye işlenen atılı suçtan dolayı 6763 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasının 3. cümlesi uyarınca temel cezanın tayini gerekirken yazılı şekilde kademeli uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisi, katılan Bakanlık vekili ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 20.02.2020 gün ve 2019/3168 Esas, 2020/506 Karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN