Ceza Beyan Dilekçesi Örneği-Ceza Davası Beyan Dilekçesi

Ceza Beyan Dilekçesi Örneği-Ceza Davası Beyan Dilekçesi

Ceza Beyan Dilekçesi Örneği-Ceza Davası Beyan Dilekçesi


CEZA BEYAN DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ-CEZA DAVASI BEYAN DİLEKÇESİ

TARSUS 4.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO: 2020/****E. 


KATILAN : D***** GÜ*****


VEKİLİ: AVUKAT GİZEM GÜL UZUN


SANIK: BU***** T*****


KONU: Birtakım beyanlarımızdan ibarettir.

Ceza Beyan Dilekçesi Örneği-Ceza Davası Beyan Dilekçesi

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil ile B**** 5 yıllık evlilik birliğinden sonra Tarsus 1.Aile Mahkemesi 2019/**** Esas sayılı dosya kapsamında boşanmışlardır. B**** , boşanma davasının devam ettiği süreçte müvekkile karşı şantajda bulunmuştur. Müvekkilden kendisine 50 bin TL para vermesini istemiş ve eğer müvekkil parayı vermezse; müvekkili iftiraya maruz bırakacağını, müvekkilin iş yerine giderek rezillik çıkartacağını söylemiştir. B*** daha öncesinde de müvekkilin ikinci evliliğinin olmasını çirkin bulmuş ve ''senin ikinci evliliğin, seni rezil edeceğim, insan içine çıkamayacaksın'' şeklinde söylemlerde bulunmuştur.


Gıda mühendisi olan müvekkil, B*****'ın bu söylemlerini işitince, şeref ve saygınlığına zarar gelmesinden korkmuş ve 03.08.2019 günü polis merkezine giderek şikayette bulunmuştur.


Tarsus 1.Aile Mahkemesi 2019/**** sayılı dosya kapsamına bakarsak; B****'ın müvekkile karşı sık sık bu tarz söylemlerde bulunduğunu görebiliriz. Zaten söz konusu dosyada müvekkil tali kusurlu bulunurken sanık B**** asli kusurlu bulunmuştur. Sanığın bu tarz eylemlerde bulunacak karakter yapısına sahip olduğu aşikardır. 


SONUÇ VE İSTEM:


Yukarıda açıklanan ve re'sen gözetilecek diğer nedenlerle; Sayın Mahkemenizde sanık hakkında santaj suçundan mahkumiyete karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.17.12.2022


KATILAN VEKİLİ

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

 
Mütalaaya Karşı Savunma Nasıl Yapılır?
Esas hakkında savunma, sadece savcılık mütalaasına karşı yapılmaz. Savcılık mütalaasının değinmediği, ancak iddianamede yer alan veya yargılamanın önceki aşamalarında ek savunma hakkı verilerek tartışma konusu yapılan hususlara da esas hakkında savunmada yer verilmelidir. Ceza mahkemesi, savcılığın iddianame yoluyla yaptığı suç nitelendirmesiyle bağlı olmadığı gibi mütalaadaki suç vasfıyla da bağlı değildir. Bu nedenle esas hakkında savunmanın tüm dosyayı kapsayacak bir şekilde yapılması gerekir. Esas hakkındaki savunmada şu hususlara özellikle dikkat edilmelidir:
 
Delillerin Tartışılması: Delillerin tartışılması, esas ilişkin savunmanın en önemli yapılma biçimidir. Hukuka aykırı deliller tespit edilerek mutlaka mahkemenin dikkati çekilmelidir. Çünkü, hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması kesin hukuka aykırılık halleri arasında olup hükmün bozulması nedenidir (CMK m.289/1-h). Delil tartışmasında, deliller ile ispat arasında bir korelasyon kurulmalı, hangi delilin ispat açısından diğerine üstün tutulması gerektiği gerekçeleriyle açıklanmalıdır. Her delil kendine özgü özellikleri bağlamında tartışılmalıdır. Örneğin, telefon görüşmeleri “belirti”, telefon görüşmesi içeriğinin tape haline getirilerek yazılması “belge”, telefon görüşmesi içeriğini duyan birinin tanıklık etmesi “beyan” delili olarak değerlendirilir. Türleri farklı olan bu delillerin elde edilmesi, muhafazası, ileri sürülmesi ve tartışılması sırasında yapılan uygulamalar kendine özgü hukuka aykırılıklar ortaya çıkarabilir. Ceza muhakemesinde “kesin delil” kavramı yoktur. Tüm deliller mahkeme tarafından vicdani kanaat ile değerlendirilmelidir.
 
Suç Vasfının Tartışılması: Suç vasfının belirlenmesi, ceza yargılamasında uyuşmazlığın “hukuki mesele” boyutunun çözülmesi açısından önemlidir. Esasa ilişkin savunma yapılırken savcılığın mütalaada olay anlatımı veya savunmanın bakış açısına göre olay anlatımı dikkate alınarak suç vasfının ne olduğu tartışılmalıdır. Mahkumiyet kararı verilmesi halinde, sanığın cezası suç vasfına göre belirlenecektir. Örneğin, nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK 158) teşkil ettiği savcılıkca mütalaa edilen bir eylemin, taraflar arasındaki hizmet ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155) olduğu savunulduğunda, suçun vasfı ve ceza miktarında önemli bir değişikliğe yol açabilecek bir savunma görüşü ileri sürülmüş olur.
 
Usule İlişkin Tartışmalar: Talep edilmesine ve esasa etkili olmasına rağmen mahkeme tarafından toplanmayan deliller, eksik veya yanlış yapılan işlemler, mahkemenin uygulama hataları da (Örneğin, tanık dinlenirken taraf avukatına söz hakkı verilmemesi) esas hakkında savunma ile değerlendirilmelidir.
 
Sübutun Tartışılması: Esasa ilişkin yapılan bu tartışmada suçun sanık tarafından işlenip işlenmediği tartışılmalıdır.
 
Esas Hakkında Savunma İçin Süre Verilmesi
Savcılık tarafından esas hakkında mütalaa açıklandıktan sonra, sanık ve avukatının esasa ilişkin savunma yapmak üzere süre isteme hakkı vardır. Esas hakkında beyanda bulunmak üzere “makul bir süre” talep edilebilir. Makul süre, her davanın özelliğine göre (sanık sayısı, davanın karmaşıklığı, suçlamanın mahiyeti vs.) belirlenir. Yargısal uygulamada mahkemeler esas hakkında savunma hazırlamak üzere sanık ve avukatına genellikle bir duruşma aralığı kadar (2-3 ay) süre vermektedir. İstisnai durumlarda ilk verilen süreye ek olarak bir süre daha istenebilir.
 
Savcılık esas hakkında mütalaasını bildirdikten sonra, sanık veya avukatı savunma için makul bir süre istemek yerine tevsii tahkikat talebinde bulunabilir. Tevsii tahkikat, diğer bir deyişle kovuşturmanın genişletilmesi; daha önce araştırılmamış, incelenip tartışılmamış veya taraflarca ileri sürülmemiş yeni delillerin mahkeme aracılığıyla duruşmaya getirtilmek suretiyle yargılamaya dahil edilmesini ifade eder. Mütalaanın açıklanması ile birlikte sanık ve avukatı, mütalaa ile oluşan hukuki duruma göre mütalaaya itirazlarını bildirir, yeni deliller toplanmasını ve deliller toplandıktan sonra savcılığın yeni mütalaası üzerine savunma yapabilir. Özellikle vurgulayalım ki tevsii tahkikat talebi reddedilen sanık ve avukatına savunma yapmak üzere yeniden makul bir süre verilmelidir.
 
Sanığın vekaletnameli müdafilerinin hükmün verildiği duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı, duruşmaya ilk defa iştirak eden ve sanığın müdafii olarak kabul ettiği avukatının, dosyanın evveliyatını bilmemesi nedeniyle esas hakkındaki savunma yapabilmek için süre talep ettiği, mahkemece söz konusu talebin duruşmayı uzatmaya matuf ve hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilip ret edildiği anlaşılmış ise de CMK’nın 150. maddesi uyarınca sanığın kendisi için müdafi seçme hakkının bulunduğu, müdafilik görevinin vekaletname ibraz etmeksizin icra edilebileceği gözetilerek duruşmaya ilk defa iştirak eden müdafiiye, esas hakkındaki savunma hazırlanması için dosya kapsamına uygun bir sürenin verilerek, süre sonunda mazeretsiz olarak savunma yapmaması sonuçlarının da hatırlatılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle savunma hakkını kısıtlayıcı biçimde uygulama yapılması, bozma nedenidir (Y16CD-2019/3061).

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN