ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ


 

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

 

 

GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU

SAHABİYE MAH. TEOMAN SOK. AVUKATLAR

İŞ HANI 5/501 KOCASİNAN/KAYSERİ




KAYSERİ 7. AİLE MAHKEMESİ




DOSYA NO: 2023/***

 

DAVACI:

Vekili: Av. Gizem Gül UZUN

 

DAVALI:

VEKİLİ:

 

KONU: Cevaba cevap dilekçemizin ibrazından ibarettir.

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

AÇIKLAMALAR:

 

A- 07/04/2023 TARİHİNDE DAVALININ HAKSIZ MENFAAT ELDE ETMEYE ÇALIŞMASI HAKKINDA:

 

Davalı, ne tesadüftür ki tarafımızca mehir senedine ilişkin beyanlarımız ve dilekçeye cevaplarımızdan sonra müşterek eve gizlice girmeye, eşyaları götürmeye çalışmıştır. Sayın Mahkemenizce de takdir edileceği üzere davalı, işbu boşanma davasında müvekkili haksız göstermek, gerçekleri saklamak ve haklı konuma geçmek adına haksız fiil icra etmektedir. Suç duyurusunda bulunma hakkımızın saklı kalması kaydıyla, müvekkilimiz adına bu haksız fiillere ve davalının diğer iddialarına cevap verme zorunluluğu hasıl olmuştur. Şöyle ki;

 

Davalı, işbu boşanma davasında ağır kusurlu taraf olduğunun nihayet bilincine varmıştır. Müvekkilin kardeşinin ağır bir trafik kazası geçirmesi sonucu müvekkilin hastaneye gittiği sırada, bu durumu öğrenen davalı ve ailesi, ortak konutun boş olmasını da fırsat bilerek mehir senedinde bağışladığı eşyaları hukuk dışı yollardan geri almak kastıyla ortak konuta gizlice girmişlerdir. Müvekkilin bu haksız fiileri son anda öğrenmesi üzerine müşterek eve polis çağrılmış ve müvekkil tarafından olaylar kayıt altına alınmıştır. Meşru kanıtlar Sayın Mahkemenize sunulacaktır.

 

Ancak davalı, asılsız ve mesnetsiz iddialarını, icra ettiği bu haksız fiillerle doğru göstermeye çalışmakta, Sayın Mahkemeyi ve adaleti kandırmaya çalışmaktadır.

 

B- DAVALININ CEVAP DİLEKÇESİNE CEVAPLARIMIZ VE EK BEYANLARIMIZ

 

Davalı, cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin bütün beyanlarının hayal ürünü olduğunu, davalının müvekkil tarafından cinsellik kullanarak Kayseri'ye getirildiğini, davalının düğün öncesi ev eşyalarına çok büyük ölçüde maddi destek verdiğini, müvekkilin düzen alışverişi sırasında kavga çıkardığını, takıların müvekkilde kaldığını, müvekkilin ters ilişki konusunda rızasının bulunduğunu, müvekkilin başörtüsünü zorla takmadığını, müvekkilin davalı tarafından darp edilmediğini, müvekkilin barışmak istediğini, davalının çok kredi borcu olduğunu ve bu sebeple nafakayı ödeyemeyeceğini, müvekkilin psikolojisinin yerinde olmadığını iddia etmiştir.

 

Davalı, birçok iddiaya cevap vermemiş, üstünkörü geçiştirmiş, birkaç iddiada bulunmuş ve bulunduğu bu iddialar ise tamamen çarpıtılmış ve gerçeklikten uzak iddialardır. Bütün bu iddialar mesnetsiz ve müvekkile kusur isnat etmek için amacıyla hazırlanmıştır. Sayın Mahkemenizce dava dilekçemizde ve aşağıda belirteceğimiz nedenler dolayısıyla davalı tarafından hazırlanan cevap dilekçesine kesinlikle itibar edilmemelidir. Şöyle ki;

 

1- MÜVEKKİLİN SÖZ VERDİĞİ HALDE KOCAELİ'YE TAŞINMAMASI VE MÜVEKKİLİN CİNSELLİĞİNİ KULLANARAK DAVALIYI KAYSERİ'YE TAŞINMAYA ZORLAMASI İDDİASI HAKKINDA:

 

Davalı, dilekçesinde müvekkilin evlilikten sonra Kocaeli'ye taşınacağını beyan ettiğini, daha sonrasında annesini bahane ederek vazgeçtiğini ve cinselliğini kullanarak davalının tayinini Kayseri'ye getirttiğini iddia etmiştir. Bu iddia kesinlikle mesnetsiz ve doğruluktan uzaktır. Müvekkil asla Kocaeli'ye gitmek için söz vermemiş, hiçbir şekilde cinselliğini kullanarak davalıyı Kayseri'ye getirmemiştir. Davalı ve müvekkil kendi aralarındaki anlaşma doğrultusunda Kayseri'de yaşamaya karar vermişlerdir.

 

Müvekkil ile davalı, ''nasipse'' adlı bir sosyal medya platformu üzerinden tanışmışlardır. Bu süreçte davalının kendini farklı göstermesinden kaynaklı olarak taraflar birbirlerine ısınmışlar ve evlilik birliği kurmaya karar vermişlerdir.

 

Evlilik arefesinde taraflar nerede yaşayacaklarını tartışmaya başlamışlardır. Müvekkil, davalının iddialarının tam tersi yönünde ''Kayseri Şehir Hastanesi'nde sözleşmeli işçi statüsünde çalıştığını, tayin imkanının olmadığını ve Kocaeli'ye gitmesinin mantıklı olmadığını ve eğer mümkün değilse bu ilişkiyi bitirebileceklerini'' beyan etmiştir. Davalı ise ''tayin imkanının bulunduğunu, kendisiyle dünyanın öbür ucunda dahi yaşayacağını, evlenmelerinin yeterli olduğunu'' beyan etmiştir. Bu husus dinlenecek tanıklar ile ispatlanacaktır.

 

2- DAVALININ MADDİ DESTEK İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde ailesinin ve kendisinin evlilik birliğinde çok büyük maddi destekte bulunduğunu, müvekkilin sırf 7 bin liralık iç çamaşırı aldığını iddia etmiştir. Ancak yine bu iddialar cümleler çarpıtılarak, mesnetsizce Sayın Mahkemenizi yanıltmak amacıyla hazırlanmıştır.

 

Davalı tarafından sunulan deliller tamamen Sayın Mahkemeyi ve adaleti çarpıtmak amaçlıdır. Davalı, Fatih Yüreğirli İç Giyim Mağazası'nda 7.000,00 TL değerinde bir harcama yapıldığını delil olarak sunmuş ancak harcamanın içeriğini gizlemiştir.

 

Düzen alışverişi, dava dilekçemizde bahsettiğimiz üzere, tarafların ailesiyle birlikte yapılmıştır. Bu alışveriş sırasında davalının yengesi de alınanlar üzerinde hak iddia etmiş ve kendisine de harcama yaptırmıştır. 7.000,00 TL alışveriş dökümü sadece müvekkilin eşyalarından oluşmamaktadır. Sonrasında davalının yengesi ''düzen burda bitmiştir, gidebilirsiniz'' diyerek alışverişi yarıda bırakmış ve sonrasında müvekkilin annesi ile tartışmıştır. Ayrıca müvekkile alınan birçok eşya sonradan iade edilmiştir. Bu husus dinlenecek tanıklarla ispatlanacaktır.

 

Müvekkil hiçbir surette davalı ve yengesine iftirada bulunmamıştır. Bu hususları kesinlikle kabul etmiyoruz. Aksine davalının yengesi, dava dilekçemizde belirttiğimiz üzere müvekkili kendisine hedef almış ve zorluk çıkartmak için elinden geleni yapmıştır.

 

3- DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILARIN MÜVEKKİLDE KALDIĞI İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde düğünde takılan altınların müvekkilde kaldığını, davalıya takılan altınların ise davalı tarafından davalının ailesine verilmek istendiğini ve bu sebeple müvekkil ve ailesi tarafından kavga çıkarıldığını iddia etmiştir. Ancak yine bu iddialar mesnetsizdir.

 

Davalı, beyanlarımızı çarpıtarak, konunun özünü değiştirerek iddialarda bulunmuştur. Ayrıca davalının sunduğu kanıtlar yine sadece Sayın Mahkemeyi kandırmak amacıyla gönderilmiştir. Davalının sunduğu delillerde görüleceği üzere müvekkilin dört adet bileziğinin zaten müvekkilde olduğunu ve onlarla araba alındığını, fotoğrafta gösterilen yüzük ve diğer ziynetlerin müvekkilden sonradan aldığını zaten dava dilekçemizde beyan etmiştik.

 

''ZİYNETLER BAKIMINDAN;

 

1 ADET PIRLANTA YÜZÜK: Davalı tarafından çıkan bir tartışma sonrası müvekkilin haberi olmadan alındı.

 

1 ADET BEŞTAŞ YÜZÜK: Yüzüğün bir adet taşının düşmesi üzerine kaynanası tarafından tamir ettirilmek üzere alındı. Ancak bir daha müvekkile verilmedi.

 

2 ADET BURMA BİLEZİK: Davalı annesi tarafından ''ben size çocuğunuz olunca vericem, bana ver'' şeklinde beyanlarla müvekkilden rızası dışında psikolojik baskı ile alındı.

 

1 ADET PARAPARA BİLEZİK: Müvekkile kayınvalidesi tarafından verildi. Daha sonrasında, düğünde takılacağı söylenerek geri alındı. Düğünde takılmadı.

 

DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILAR VE PARALAR: Düğün günü müvekkile takılan, sunacağımız video kayıtlarında açıkça görüleceği üzere kayınvalidesi tarafından müvekkilin gelinliğinden söküp alınan, miktarı bilirkişi raporunca belli olacak takılar ve paralar.''

 

Belirttiğimiz üzere, kanıt olarak sunulan fotoğraflardaki ziynetlerin düğün sonrası balayında müvekkilde olması kesinlikle doğaldır. Davalı, gerçekleri çarpıtarak başka zamanın olaylarını bugüne uyarlamaya çalışmaktadır. Ne tesadüftür ki, düğünde müvekkilin annesi tarafından alındığını iddia edilen para ve takılar, davalının sunduğu delillerde müvekkilin üzerinde görünmemektedir. Çünkü bu para ve takılar davalının iddia ettiğinin aksine müvekkilin annesi tarafından değil davalının kendi annesi tarafından alınmıştır.

 

Ayrıca davalı, kendi cevap dilekçesinde davalının kendine takılan ziynetlerini ailesine, borçları sebebiyle, vermek istediğini bizzat iddia etmiştir. Tarafımızca bu iddia doğrudur. Davalı, kendi üzerine takılan ziynetleri ailesine vermek istemiş ve düğün ortasında sıkıntı çıkartmıştır. Davalı düğünün ortasında bile hayatını geçireceği eşini değil takılan altınları düşünmektedir.

 

AYRICA DAVALININ, KENDİ ÜZERİNE TAKILAN ALTINLARDA VE PARALARDA HERHANGİ BİR MÜLKİYET HAKKI YOKTUR.

 

Sayın Mahkemenizce de bilineceği üzere, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun güncel kararı gereği;

altınlar kim tarafından kime takılırsa takılsın düğünde takılan altınlar, aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı müddetçe kadına bağışlanmış sayılacaktır. Görüldüğü üzere; düğünde takılan tüm takılar kadına ait kabul edilmektedir. Müvekkilin ailesinin bu duruma itiraz etmesi ise bir anlaşma olmadığını kanıtlar niteliktedir.

 

Davalının, düğünün ortasında almaya çalıştığı altın ve takılar zaten müvekkile aittir.

 

4- MÜVEKKİLİN TERS İLİŞKİYE VE GÜNDE 7 DEFA CİNSEL BİRLİKTELİĞE RIZASI OLDUĞU İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde ters ilişki ve diğer sapkınca zevkleri adına müvekkilinde gönül rızası olduğunu iddia etmiştir.

 

Dava dilekçemizde beyan ettiğimiz bütün hususları tekrar etmekle birlikte davalı, balayı gününden itibaren sürekli müvekkili tersten ilişkiye zorlamıştır ve davalının, evlilikten tek anladığı durum cinsel ilişkiden öteye gitmemiştir. Yine davalının delil olarak sunduğu ekran görüntüleri gerçeği yansıtmamaktadır. Davalı, müvekkili tersten ilişkiye sürekli zorlamıştır ve müvekkil istemediğinde davalı müvekkile hakaret etmiş, müvekkille uzun süreler konuşmamıştır. Bu sebeplerle müvekkil zor durumda kalmıştır. Müvekkil kendisini zorlayarak, kendinden ve davalıdan iğrenerek, davalının bu kirli zevklerine boyun eğmek zorunda kalmıştır.

 

Ayrıca davalı, balayına çıktıkları günden itibaren müvekkile baskı yaparak ve zorlayarak araç içerisinde dahi defalarca cinsel ilişkide bulunmuştur. Davalı, ağır derecede porno bağımlısıdır. İzlediği bütün cinsel içerikli videolarının senaryolarını ve pozisyonlarını müvekkil üzerinde uygulamaya çalışmıştır. Müvekkilin istemediğini belirttiği durumlarda ise müvekkile hakaretler etmiş, müvekkili aşağılamıştır. Hatta ve hatta davalı, müvekkile ''sen artık benim malımsın, ne dersem o'' şeklinde tiksindirici beyanlar dahi etmiştir.

 

Yine davalı, ''seni mahvederim, kimseye arkadan yaptığımızı söylemeyeceksin'' şeklinde beyanlarla müvekkili tehdit dahi etmiştir.

 

5- DAVALININ MÜVEKKİLİN GİYİMİNE KARIŞMADIĞI İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde müvekkilin giyimine asla karışmadığını, müvekkilin balayında başörtüsü kullanmadığını ve hayatın olağan akışına göre davalının böyle bir niyeti olsaydı nişanlıyken bunu yaptıracağını beyan etmiştir. Ancak yine bu iddialar mesnetsiz ve olguları çarpıtmak adına hazırlanmıştır.

 

Dava dilekçemizde beyan ettiğimiz üzere davalı, müvekkilin başını zorla kapatmıştır. Davalı ''artık benim karımsın, ne dersem o olacak'' şeklinde beyanlarla müvekkilin başörtüsü kullanması gerektiğini söylemiştir. Müvekkil sevgi bağından ve DAHA 2 HAFTA ÖNCE EVLENDİĞİNDEN DOLAYI DAVALININ SIKINTI ÇIKARMAMASI adına bu hususa da boyun eğmek zorunda kalmıştır.

 

Yine davalı, hayatın olağan akışına göre davalının nişanlılık zamanında müvekkili kapanmaya zorlaması gerekeceğini ve bu sebeple beyanlarımızda tutarlılık bulunmadığını iddia etmiştir. Dava dilekçemizde de belirttiğimiz üzere davalı çoğu konuda evlendikten sonra gerçek yüzünü göstermiştir. Ancak davalının, henüz nişanlı olduğu müvekkile başını kapatması için baskıda bulunması ve bunun sonucunda müvekkili kendisinden bir an önce uzaklaştırması tarafımızca mantıktan uzaktır.

 

DAVA DİLEKÇEMİZDEN BİRKAÇ ALINTI:

 

''Davalı, evlenmeden önce kendi bakımına özen gösteren bir adam gibi gözükerek müvekkilin gözünü boyamıştır. ''

 

''Davalı, evlendikten sonra müvekkile geçmişte sürekli pavyona gittiğini...''

 

''Davalı ailesi bile kendilerini evlilikten önce farklı tanıtmıştır.''

 

YİNE DAVA DİLEKÇEMİZDE BEYAN ETTİĞİMİZ GİBİ DAVALININ NİŞANLILIK DÖNEMİNDEKİ AMACI MÜVEKKİLİN BAŞINI KAPATMAK DEĞİL GÖĞÜSLERİNİ GÖRMEKTİR.

 

''Ancak davalının gerçek yüzü 2021 tarihinde nişanlanma sonrasında ortaya çıkmıştır. Davalı nişanlandıktan sonra müvekkile ''evlenmeden olmaz dedin, nişanlandık hadi artık, göğüslerinin fotoğrafını at, çıplak görüntülü konuşma yapalım'' şeklinde söylemleriyle müvekkilden sürekli cinsel fotoğraflar ve videolar istemiştir.''

 

6- MÜVEKKİLİN BOŞANMA AŞAMASINDA DAHİ DAVALININ KARTINI KULLANMASI İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde boşanma sürecinde dahi müvekkilin davalının kartını kullandığını beyan etmiştir. Bu hususu da kesinlikle kabul etmiyoruz.

 

Müvekkil davalının kartını boşanma sürecine girdiği andan itibaren kullanmamaktadır. Hatta ve hatta davalı, ortak konuta eşyalarını toplamaya geldiği sırada ''kartı kapattırdım, mahçup olma markete'' şeklinde alaycı beyanlarıyla kartını kapattırdığını müvekkile söylemiştir.

 

Ayrıca davalı, bu iddiasını haklı göstermek ve adaleti yanıltmak adına 07/04/2023 tarihinde ortak konuta zorla girerek kartından aldığı yiyecekleri buzdolabına koymuştur. Bu husus tanıklar ve o gün çekilen video görüntüleriyle açıkça anlaşılacaktır.

 

Aksine davalı, müvekkili çalışmaya zorlamıştır. Davalının ailesi dahi müvekkile ''kolu mu yok? en azından temizliğe gitsin, para getirsin, kadın dediğin evine bakar'' şeklinde beyanlarla müvekkilin onurunu kırmışlardır. Davalı, müvekkile ''para getirmeyeceksen boşanalım, ben senin gibi ayıya bakamam'' şeklinde beyanlarla müvekkili aşağılamıştır. Yine bu hususlar dinlenecek tanıklar ile ispatlanacaktır.

 

7- MÜVEKKİLİN DARP EDİLMEDİĞİ İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde müvekkilin darp edilmediğini ve bu hususun savcılık tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile ispatlayacaklarını iddia etmiştir.

 

Ancak darp edilen müvekkilin, darp edilme şeklinden kaynaklı olarak deri üstünde yarası, şişliği, morarığı bulunmamaktadır. KYOK kararı bu sebeple verilmiştir. Tarafımızca gerekli itirazlar yapılmış olup soruşturma devam etmektedir.

 

Ayrıca davalı vekili, müvekkilin barışmak istediğini ve bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu iddia etmiştir.

 

Müvekkil temiz kalpli bir insandır. Henüz 5 aylık evlidir. Evliliğinin bu kadar kısa sürmesini kesinlikle istememiştir. Ancak müvekkil hiçbir zaman davalıyı affetmemiş ve belirli şartlar altında evliliklerini devam edeceğini beyan etmiştir.

 

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ, 2022/3862 E. 2022/5355 K. 06/06/2022 T.

'' Evlilik birliğinin devamı için barışma teklifi veya görüşmesi af niteliğinde kabul edilemez.''

 

8- İSTENİLEN NAFAKA MİKTARININ FAHİŞ OLMASI İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde maddi durumunun kötü olduğunu ve nafaka miktarını karşılayamayacağını iddia etmiştir.

 

Ancak aynı davalı 500.000,00 TL değerinde bir mehir senedi sözleşmesine imza atmıştır. Bu sözleşme dahi davalının maddi durumunu çarpıttığını açıkça belli etmektedir. Sayın Mahkemenizden davalı hakkında mali durum araştırması talep ederiz.

 

9- MÜVEKKİLİN PSİKOLOJİK SAĞLIĞININ YERİNDE OLMADIĞI İDDİALARI HAKKINDA:

 

Davalı, cevap dilekçesinde müvekkilin akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığını, kendisinin ve davalının canına kast edebileceğini iddia etmiştir.

 

Ancak yukarıda açıkladığımız ve Sayın Mahkemenizce değerlendirilecek olan diğer hususlar sonucunda müvekkilin değil davalının akıl sağlığının yerinde olmadığı, iftiralar attığı, sahte delil ürettiği, Sayın Mahkemeyi ve adaleti yanıltmaya çalışan bir kişilik yapısına sahip olduğu görülecektir.

 

Hukuki Deliller:

  • Nüfus kaydı
  • Tanıklar (İsimleri, adresleri ve TC kimlik numaraları bildirilecektir.)
  • Davacıya ait arama ve mesaj kayıtları
  • Müvekkili hesap kartlarının hesap hareketleri
  • HTS kayıtları
  • Faturalar
  • Dekontlar
  • Mali durum araştırması
  • Mesaj kayıtları
  • Ekran görüntüleri
  • Bilirkişi incelemesi
  • Keşif
  • Yemin
  • Müvekkilin Suit güzellik merkezinde bölgesel yağ aldırma randevusuna dair kayıt
  • Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yasal sair deliller

 

HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK, TCK ve sair ilgili mevzuat.

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda kısaca arz ve izah edilen nedenlerle, davalının kusurlu hareketleri sonucu eşler arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması , evlilik birliğinin çekilemez hale gelmesi ve tarafların yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmeleri mümkün olmadığından müşterek hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış bulunduğundan;

 

- Tarafların şiddetli geçimsizlik ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına,

 

- Kusursuz eş olan müvekkilimiz lehine 1.000.000,00 TL maddi, 1.000.000,00 TL manevi tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine;

 

- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten saygıyla arz ve talep ederiz. 11.04.2023

 

DAVACI VEKİLİ

Av. Gizem Gül Uzun

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN