Çekişmeli Boşanma Davası Cevaba Cevap Dilekçesi Nasıl Yazılır ?

Çekişmeli Boşanma Davası Cevaba Cevap Dilekçesi Nasıl Yazılır ?

Çekişmeli Boşanma Davası Cevaba Cevap Dilekçesi Nasıl Yazılır ?


Çekişmeli Boşanma Davası Cevaba Cevap Dilekçesi Örneği

KAYSERİ 8.AİLE MAHKEMESİNE

Dosya No: 2023/*** E

DAVACI:

VEKİLİ: Av. Gizem Gül Uzun

DAVALI:

KONU: Cevaba cevap dilekçemizin ibrazından ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

TARAFLARIN BİRBİRLERİNİ TANIMA SÜRESİ VE ŞEKLİNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Tarafların ilk olarak tanışmaları sosyal medya vasıtasıyla bilahare instagram uygulaması üzerinden olmuştur. Müvekkilimiz, davalıyı doğru düzgün tanıma fırsatı bulamamıştır çünkü taraflar konuşmalarına sürekli olarak ara vermişlerdir. Davalı, açmış olduğu hesapları açıp açıp kapatmış ve müvekkilimizle başka hesaplar açarak konuşmak istemiştir. Müvekkilimiz ilk etapta davalıyı çok fazla beğenmemiş ve konuşmak istememiştir. Ancak davalı, müvekkilimizle konuşmak hususunda oldukça ısrarcı davranmıştır. Davalı, müvekkilimizle konuşmak isterken aynı zamanda başka biriyle de nişanlanmıştır. Ancak nişanlı olduğu süreçte dahi eski nişanlısına sadık kalmamış, aynı zamanda müvekkilimize mesajlar göndermeye devam etmiştir. Davalı, müvekkilimize ''Ben seni seviyorum, ailem istediği için o kızla nişanlandım, zorla nişan yapmak zorunda kaldım'' şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Müvekkilimiz ise gayet saygılı bir şekilde ''Ben kendime yapılmasını istemediğim şeyi başkasına yapmam, nişanlı biriyle konuşamam'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

Dolayısıyla konuşmaların sürekli surette kesik kesik olmasından ve davalının bu süreçte başka biriyle nişanlanmasından ötürü müvekkilimiz, davalıyı doğru düzgün tanıma fırsatı bulamamıştır.

MÜVEKKİLİMİZİN DAVALININ DAHA ÖNCE NİŞANLANIP AYRILDIĞINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Davalı, cevap dilekçesinde müvekkilimizin, davalının nişanlı olduğunu bilerek konuşmaya devam ettiğini iddia etse de bu iddia asılsız ve mesnetsizdir. Davalı, müvekkilimize nişanlısını hiç sevmediğini, ailesinin zoruyla nişanlandığını beyan etmiştir. Ayrıca müvekkilimiz, davalıyla o dönem nişanlı olduğu için konuşmamıştır.

Davalı, daha önce nişanlanıp ayrılmış olduğunu bizzat kendisi gizlemiştir. Sebebi ise davalının, müvekkilin ailesine karşı mahcubiyet hissedecek olmasıdır. Çünkü davalı, daha önceki nişanlısına alınan eşyaları müvekkile kullandırtmıştır. Davalı, müvekkilin davalının daha önceki nişanlısına almış olduğu eşyaların kullanılacağını bilinmesini istememiştir.

Keza hem davalı hem davalının ailesi, müvekkili hiçbir şekilde umursamamış ve müvekkilin aldığı sattığı her şeye müdahale etme hakkını kendilerinde bulmuşlardır.

DAVALININ AİLESİYLE OLAN İLİŞKİSİ HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalının annesi, tarafların evine beş dakikalık mesafede oturmuştur. Taraflar İldem'de ikamet ederken, davalının annesi Beyazşehir'de ikamet etmiştir. Arabayla sadece beş dakika süren bir mesafenin ne kadar uzak bir mesafe olma ihtimalinin bulunmadığı hususunu Sayın Mahkemenizin takdirine bırakıyoruz.

Davalının ablası ise Kayseri girişi Pınarbaşı yolunda Ananın Yeri Restoranda oturmaktadır. Yine davalının ablasının evi de tarafların evine arabayla sadece 10 dakikalık mesafededir. Zaten asıl mesele yakınlık uzaklıktan ziyade davalının ailesinin tarafları hiçbir zaman yalnız bırakmamalarıdır, davalının da evli bir birey olduğu bilincine varamayarak bu hususa rıza göstermesidir.

Müvekkilimizin güya ilgiye alışkan olmadığı iddia edilmiştir. Davalı, dilekçesinde hem müvekkilimizin aile bağlarının aşırı güçlü olduğundan dert yakınmış hem de müvekkilimizin ilgiye alışkın olmadığına değinmiştir. Bu husus tarafımızı oldukça güldürmüştür. Bu beyanlar aşikar bir şekilde çelişki arz etmektedir. Müvekkilimizin aile bağları kuvvetlidir, aile bağları kuvvetli olduğu için de ilgiye ve sevgiye alışkındır. Davalının, ilgi algısı küfür etmek olduğundan müvekkilimizin saygıdeğer kişiliğini garipsemesi oldukça normaldir. Davalının, müvekkile küfür ettiğine ve argo kelimeler kullandığına ilişkin video kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır.

Annesini sevmeyen erkek, hiçbir kadını sevemez. Müvekkilin beklentisi davalının ailesinden kopması, ailesinden uzaklaşması veyahut ailesinden soyutlanması olmamıştır. Davalının annesiyle ve ablalarıyla olan ilişkisi bağlılık değil, bağımlılık boyutunda olmuştur.

Ev-li-lik! Hecelendiği zaman da göreceğimiz gibi ayrı bir ev ayrı bir konut ve ayrı bir yuvadan bahsediyoruz. Ancak ne yazık ki müvekkil, evliliğini davalı ve davalının ailesiyle paket halinde yaşamak zorunda kalmıştır. Bir an olsun eşiyle yalnız kalamayan müvekkil, eve alınacak bir çöp poşetine dahi kendisi karar verememiştir. Müvekkil, Türk toplumunda evlilik halay gibidir, Avrupa'da evlilik tango gibidir söylemini bizzat yaşamak zorunda kalmıştır.

Ayrıca davalı, sırf yargılama içerisinde haksız menfaat sağlamak maksadıyla ve Sayın Mahkemenizi yani yargıyı yanlış yönlendirmek amacıyla müvekkilimizin, davalının ailesini evde ağırlamadığını iddia etmiştir. Bu iddiasının asılsız ve mesnetsiz bir iddia olduğu müvekkilimizin, davalının ailesini defalarca ağırladığının aşikar şekilde belli olduğu fotoğraf ve video kayıtlarıyla ispat edilecektir.

DAVALININ AİLESİNİN TARAFLARIN EVİNE GELDİKLERİNDEKİ TAVIRLAR HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalının ailesi, sanki kendi eviymiş gibi geldikleri zaman bütün eşyaların yerini değiştirmişler ve müvekkilin kendisine ait olan düzenini bozmuşlardır. Müvekkilimiz ise büyük bir olgunluk göstererek buna rağmen güleryüzlü davranmıştır.

Müvekkilin evinde sadece bir tane kelebek gören davalının ailesi ''Ne kadar pissin, camları dolapları sil'' şeklinde beyanda bulunmuştur. Kısaca, davalının ailesi evlilik birliğine hadsiz bir şekilde müdahale etmişlerdir. Ailesinin evlilik birliğine sessiz kalan koca AĞIR KUSURLU kabul edilmektedir.

MÜVEKKİLİMİZİN SÖZDE GÜVEN SARSICI DAVRANIŞLARININ BULUNDUĞU İDDİASINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Davalı, merhametten, vicdandan yoksun kişilik yapısına sahiptir. Müvekkilin hasta annesinin, babasının yanına gitmesine dahi müsaade etmemiştir. Müvekkilimiz, davalıya bir kereye mahsus hasta annesinin yanına gidebilmek maksadıyla yalan söylemek zorunda kalmıştır. Müvekkilimizin bu hayatta sadece bir erkek kardeşi bulunmaktadır, müvekkilimizin annesi ve babası da vefat etmiştir. Hatta ve hatta müvekkilimizin babası, davalının eylemleri yüzünden vefat etmiştir. Dilekçemizin ilerleyen kısımlarında bu hususu daha detaylı açıklayacağız. Davalının erkek kardeşi, bir erkek olarak müvekkilimizin annesinin üzerini değiştiremeyeceğinden ve banyo yaptıramayacağından ötürü müvekkilimiz, hasta annesine bakmak için davalıya yalan söylemek zorunda kalmıştır. Müvekkilimizin hasta annesinin yanına gitmesinin güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilmesinin ne kadar çirkin bir iftira olduğu hususunu Sayın Mahkemenizin takdirine bırakıyoruz.

Üstelik müvekkilimizin ailesi hastanede yatsa dahi müvekkilimize sırf eşi sorun eder diye anlayış göstermiş ve müvekkilimizi sürekli olarak evine göndermişlerdir. Hatta ve hatta bu süreçte müvekkilimizin teyzesi İstanbul'dan gelmiştir. Müvekkil hamile olduğu için müvekkile kıyamayan müvekkilin teyzesi, müvekkilin hasta annesiyle bilahare ilgilenmiştir.

Müvekkilimiz yalnızca teyzesi hastanede günlerce kalıp da eve banyo yapmaya gittiğinde annesinin yanına gitmiş ve olması gerektiği gibi vefalı bir evlat gibi annesiyle ilgilenmiştir. Anneye vefa göstermek suç mudur? Hasta yatağından ölümle pençeleşen ve sonrasında da ölen kadının yanına gitmek suç mudur?

DAVALININ, MÜVEKKİLİN AİLESİNE SÖZDE MADDİ YARDIMLARDA BULUNDUĞU HUSUSUNA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Davalının diğer iddiaları olduğu gibi bu iddiası da asılsız ve mesnetsizdir. Müvekkilimizin ailesi, tarafların evlendiği günden beri zaten hastanede kalmışlardır. Davalının iddiası çok komik olmakla birlikte tarafımızı güldürmüştür. Hastanede kalan insanın bulaşık tabletine, çamaşır deterjanına ne gibi bir ihtiyacı olmaktadır sorunun cevabını da Sayın Mahkemenizin takdirine bırakıyoruz.

TARAFLARIN YATAK ODASI TAKIMI HUSUSUNDAKİ BEYANLARIMIZ;

Tarafların yatak odası takımını, müvekkilin babası almıştır. Taraflar kendi aralarında beğenmiş ve karar vermişlerdir. Beğendikleri ürün için mağazada taraflara ''Ürün teşhir ürün ancak beğendiyseniz alabilirsiniz'' denilmiştir. Ancak ürünün teşhir ürün olmasından kaynaklı olacaktır ki taraflar yatağın altına birtakım eşyalar koyunca yatak kırılmıştır. Yatak kırıldıktan sonra taraflar yeni yatak almaya karar vermişlerdir. Ancak sadece yatak almaya davalın ablası, eniştesi, diğer eniştesi ve ablası da gelmiştir. Müvekkil sadece bir yatak için neden ordu gibi gelindiğini anlayamamış ve büyük bir şaşkınlık yaşamıştır.

Zira müvekkil, kendi kararlarını kendisi alabilen özgür bir bireydir. Ancak davalı, müvekkilin aksine kök ailesinden habersiz adım dahi atamayan, kök ailesinin beyniyle yaşayan kişilik yapısına sahiptir.

Müvekkilimiz zaten davalının önceki nişanlısının seçtiği eşyaları almak zorunda kaldığı gibi buna rağmen davalının tüm ailesi aşiret gibi eşya alımına katılmışlardır. Ancak müvekkilin kendi ailesinin eşya seçimine katılmasına rıza göstermemişlerdir.

Davalı, önceki nişanlısının seçmiş olduğu, beğendiği eşyaların bedelini ödemiştir. Müvekkille yalnızca farklı rengi veyahut farklı modeli seçme imkanı tanınmıştır.

MÜVEKKİLİMİZİN ANNESİNİN MÜVEKKİLİ DOLDURUŞA GETİRDİĞİ İDDİASINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimizin babası bir evin tek oğludur ve müvekkilimizin babasının üç kız kardeşi bulunmaktadır. Dolayısıyla müvekkilimizin annesinin üç görümcesi bulunmaktadır. Müvekkilimizin de üç görümcesi olmasından ötürü bir gün müvekkilimizin annesi, müvekkile ''Senin de benim gibi üç görümcen var'' demiştir. Ancak müvekkilimizin rahmetli annesinin bu cümlesi tamamen çarpıtılarak davalı, dilekçesinde bu hususu kişi kendisinden bilir işi misali bu şekilde lanse etmiştir.

DAVALININ, MÜVEKKİLİMİZİN KİLOSUYLA DALGA GEÇTİĞİ HUSUSU HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimiz evlendiğinde, evlilik birliğindeki halinden çok daha zayıftır. Keza bu husus fotoğraf ve video kayıtları sunulduğunda açıkça görülecektir. Müvekkilimiz evlendiğinde 64 kilodur ancak sonradan kilo almıştır. Davalı da sürekli surette müvekkilin kilosuyla dalga geçmiştir.

DAVALININ DUYGUSAL İLİŞKİLERİ HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalı işbu evlilikten önce bir kez de nişan atmıştır. Müvekkilimiz davalıya neden nişan attığını sorduğunda davalı, müvekkile ''Eşya alınırken ablalarım kızın sabrını taşırdılar, kız da ablalarıma en sonunda dayanamayıp küfür etti'' şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalının bu cümlesi ilişkilerinin kendi kök ailesi yüzünden sürekli olarak sonlandığını açık surette göstermektedir.

DAVALI İLE MÜVEKKİLİN CİNSEL HAYATI HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Öncelikle belirtmek isteriz ki halk arasında gerdek gecesi olarak bilinen gecede tarafların cinsel birlikteliği gerçekleşmiştir. Davalının iddia ettiği gibi 1 ay erteleme olması şöyle dursun taraflar ilk gece birlikte olmuşlardır. Bu husus tanık beyanıyla ispat edilecektir. Müvekkilimiz çok yakın arkadaşına bu durumu aynı gün anlatmıştır.

Ayrıca tarafların düzenli cinsel birliktelikleri de olmuştur. Ancak davalının cinsel istek ve arzuları öyle bir safhaya gelmiştir ki müvekkilimizin annesinin cenazesinden çıkıp kendisiyle birlikte olmasını beklemiştir.

MÜVEKKİLİMİZİN ÇOCUĞU ALDIRALIM DEDİĞİ İDDİASINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimiz henüz 2 aylık evliyken davalının annesi ve davalının annesinin arkadaşları çocuğu olmuyor diye dedikodu yaymaya başlamışlardır.

Müvekkilimiz dedikodulara aldırış etmeksizin sadece ve sadece kendisi bir evlat sahibi olabilmek için çocuk sahibi olmak istemiştir. Hiçbir zaman çocuğu aldırmak istememiştir. Keza zaten müvekkilimiz hamile olmak istemeseydi herhangi bir korunma yöntemini tercih edebilirdi. Ancak müvekkilimiz evlat sahibi olabilmek amacıyla herhangi bir korunma yöntemini tercih dahi etmemiştir.

Ayrıca müvekkilimizin annesi, 7 senedir hastadır. Bu mantıkla müvekkilimiz annesinin hastalığını bahane etseydi hiç evlenmezdi.

MÜVEKKİLİMİZİN EVİN SORUMLULUĞUNU NASIL ALDIĞINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimiz kelle almaya dahi kendisi gitmiştir. Davalı, hastaneden çıkar çıkmaz müvekkilden kelle almasını istemiştir. Müvekkilimiz kelle aldıktan sonra ise memnuniyetsiz bir şekilde ''Neden mumbar almadın da kelle aldın'' diyerek hesap sormuştur. Bu husus tanık beyanlarıyla ispat edilecektir.

Müvekkilimiz evini her daim temiz tutmuş, her gün düzenli olarak yemek pişirmiş, işine gitmiş ve evinin alışverişini yapmıştır. Davalı, kendi sorumsuzluğunu müvekkil üzerine atfetmeye çalışmıştır.

DAVALININ YAPTIĞI EYLEMLER YÜZÜNDEN MÜVEKKİLİN BABASININ VEFAT ETTİĞİ HUSUSUNA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimizin babası, müvekkilimizin darp edilen yüzünü ve kollarını görmek zorunda kalmıştır. Davalının uyguladığı şiddet yüzünden müvekkilimizin her yeri mosmor olmuştur ve müvekkilimizin rahmetli babası, öz ve öz kızını bu şekilde görmek zorunda kalmıştır.

Davalı, müvekkilimizin babası hastanede yatarken müvekkilimizin eşyalarını çöp poşetine koyarak hastaneye göndermiştir. Davalı, yüzü dahi kızarmadan bu poşetleri hasta adamın odasına çıkarmıştır. Müvekkilimizin babası da hem fiziksel şiddete hem de çöp poşetlerine sinirlenmiş ve fenalaşmıştır. Sonrasında da bir daha hastaneden çıkamamış ve hastanede vefat etmiştir.

Müvekkilimizin babası zaten müvekkilimiz evlendikten sonra hasta olmuştur. Ancak davalının ablası ise hiç utanç hissetmeden kardeşine müvekkilimizi dövdüğü için kızmak yerine kremlerle müvekkilimizin morluklarını kapatmaya çalışmıştır.

DAVALI VE DAVALININ AİLESİNİN MÜVEKKİLİN ANNESİNİN VE BABASINININ CEZANESİ GELMEDİĞİ HUSUSU HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalı ve davalının ailesi müvekkilin anne ve babasının cenazesine dahi gitmemişler ve üstüne ''Zaten hastalardı'' diyerek beyanda bulunmuşlardır. Cenazeye gelmek şöyle dursun, müvekkilin ailesinin ölümünü küçümsemek oldukça trajikomiktir.

DAVALININ PİNTİ VE CİMRİ KİŞİLİK YAPISINA SAHİP OLDUĞUNA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimiz gelin çıkarken müvekkilimizin ikamet ettiği yerin bina görevlisi gelenek, görenek usulü gelin çıkarken istenilen paradan istemiştir. Ancak karşı taraf sırf görevli para istedi diye görevliyi dövecek aşamaya gelmiştir. Hatta ve hatta müvekkilimiz o sırada müvekkilimiz stresten düşmüş ve müvekkilimizin ayakkabısının topuğu da kırılmıştır. Bu konunun bizzat video kaydı bulunmaktadır. Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır.

Üstelik müvekkilimiz maaşı hesabına yatar yatmaz, maaşının yüzde doksanını davalının hesabına aktarmıştır. Davalı ise müvekkilimize kendi maaşından dahi çocuğa harçlık verir gibi harçlık vermiştir. İlgili dekontlar delil olarak sunulacaktır. Ayrıca hesap hareketlerinin celbini talep ederiz.

MÜVEKKİLİMİZ DÜŞÜK YAPTIĞINDA DAVALIYA NEDEN HABER VEREMEDİĞİNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Davalı, müvekkilimiz hastanede yatan annesi ve babasını ziyaret ediyor diye müvekkilimize sürekli olarak ''O bebeğe bir şey olursa senin canına okurum, o bebeğe bir şey olursa seni öldürürüm'' demiştir. Müvekkilimiz de zaten davalının uyguladığı şiddetten ve darptan korktuğu için kendisine bir şey yapar korkusuyla davalıya haber verememiştir. Çocuğunu kaybetmesinin acısı yanında bir de davalının gereksiz sözleriyle ve eylemleriyle muhatap olacak gücü kendisinde bulamamıştır.

Ancak davalı, müvekkilimizin bebeğini düşürdüğünü duyduğunda hastaneye gelmiş ve tam da kendisine yakışanı yapmış ve müvekkilimizi herkesin içerisinde kolundan tutmuş ve sarsmaya başlamıştır. Hatta ve hatta olayı gören hemşireler ne oluyor demişlerdir. Müvekkilimiz buna rağmen gayet kibar bir şekilde ''İstemiyorsan gidebilirsin, kardeşim gelip yanımda durabilir'' demiştir. Ancak davalı durmamış bu sefer de küfür etmeye başlamıştır. Müvekkilimize ''O öleceğine sen ölseydin'' demiştir. Müvekkilimizin bebeğini düşürdüğü tarih ....olup, yer ise Kayseri Şehir Hastanesidir. Davalının yaptığı eylemlerin aşikar şekilde anlaşılabilmesi için kamera kayıtlarının celbini talep ederiz.

MÜVEKKİLİMİZİN HER GÜN EVİNDE GÜZEL YEMEKLER PİŞİRDİĞİ HUSUSU HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimiz her gün çeşit çeşit güzel yemekler yapmıştır. Ayrıca bir kişinin yemek yaparken internetten yardım alması o kişinin yemek yapmayı bilmediği anlamına gelmemektedir. Ayrıca müvekkilimizin yemek yaparken internetten yardım almasının sebebi; davalı, yemeğin kıvamı ufacık iyi olmadığında büyük bir öfke patlaması yaşamıştır.

Davalının annesi bir gün müvekkile ''Oğlum yemek beğenmediği zaman kapıları yumruklardı, ben başımdan attım, kurtuldum, sana devrettim, artık kendim tatile gideceğim'' demiştir. Tanık beyanlarıyla ispat edilecektir.

DAVALININ SOSYAL MEDYA BAĞIMLISI OLDUĞU HUSUSU HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalının evlilikte yaptığı tek eylem işten geldikten sonra telefondan sadece tik tok videosu izlemek olmuştur. Davalı, evin tüm yükünü müvekkilin üzerine yüklemiştir. Ancak müvekkilimiz sadece işe gitmekle kalmamış, evin temizliğini yapmış ve her gün çeşit çeşit yemek yapmıştır. Ancak davalı sanmıştır ki evlilikte bulaşıklar kendi kendine yıkanmaktadır, çamaşırlar kendi kendine asılmaktadır, yemekler kendi kendine pişmektedir.

Müvekkilimiz, davalının ablalarının evlerine pastalar yapıp götürmüştür. Müvekkilimiz merhamet sahibi olduğundan davalının boşanmış ablasını sırf yalnız yemek yemesin diye yemeğe davet etmiştir.

MÜVEKKİLİMİZ DAVALI TARAFINDAN DARP EDİLDİKTEN SONRA MÜVEKKİLİMİZİN DAVALI ALEYHİNDEKİ ŞİKAYETTEN NEDEN VAZGEÇTİĞİ HUSUSUNDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalı, müvekkilimize fiziksel şiddet uyguladıktan sonra ''Bak lütfen şikayet etme, sana yalvarırım, beni hapse atarlar, sana söz veriyorum ablalarımla da görüştürmeyeceğim seni'' diyerek müvekkilimizi şikayetten vazgeçirmeye ikna etmiştir.

Aynı zamanda davalı, müvekkile ''Ben zamanında şehir hastanesinde güvenlik görevlisiyle tartıştım, denetimli serbestlik süresi içerisindeyim, eğer beni şikayet edersen ben hapse girerim, hapse girersem de çıkınca seni de kardeşini de öldürürüm'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

Müvekkilimiz de çaresizce şikayetten vazgeçmek zorunda kalmıştır.

DAVALININ MÜVEKKİLE EVDE HİZMET EDEN BİR KÖLE MUAMELESİ YAPTIĞI HUSUSUNDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalı, müvekkile sadece ve sadece hizmetçi muamelesi yapmıştır. Müvekkilden bir şey isterken dahi emrivaki şekilde istemiştir. Davalı, müvekkile sürekli olarak şunu getir, bunu götür, şunu yap, şunu al şeklinde emrivaki cümleler kurmuştur. Müvekkilimize sevgi, ilgi, şefkat göstermeyen davalı, bununla da kalmamış müvekkilimizden bir şey isterken müvekkilimize köle muamelesi yapmıştır.

Bir gün müvekkilimiz uyurken davalı, müvekkilimizin yanına uzamış ve müvekkilimizin sırtına tekme vurarak müvekkilimize SU GETİR demiştir. Müvekkilimiz de sakince ''Ben uyuyordum, keşke uyandırmasaydın, kendi suyunu kendin de alabilirsin'' deyince davalı, eline bıçak almış ve müvekkilimize saldırmaya çalışmıştır. Davalının aşırı surette şiddete meyilli kişilik yapısı bulunmaktadır. Davalının ruh sağlığının yerinde olmadığı aşikardır, başka insanlara da zarar vermesinin bilahare önlenmesi açısından davalının Adana Ruh Sağlığına sevkini talep ederiz.

ZİYNET EŞYALARI KONUSU HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Evden şahsi eşyalarını dahi alamayan kadının, ziynetleri yanında götürdüğünün kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır.

Davalı, yargılama içerisinde haksız menfaat sağlamak amacıyla boş takı kutularını çekmiştir. Müvekkilimiz eve gittiğinde evde boş takı kutuları görmüştür. Davalı, ziynetleri sanki müvekkilimiz almış izlenimi yaratmak amacıyla boş kutular koymuştur.

EHLİYET SINAV ÜCRETİ HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Ehliyet sınav ücretini müvekkilimiz, öncesinde zaten davalıya göndermiştir. Davalı, müvekkilin kendi maaşından ödediği ücreti kendisi ödemiş gibi göstermiştir. Ayrıca ehliyet ücreti 7.500,00 TL değil, 4.500,00 TL'dir. Davalı, her konuda olduğu gibi bu konuda da yalanı su içer gibi söylemektedir. Davalının açıklamaları tarafımıza yok artık dedirtmiş olup, yalan ağzında yuva yapmış sözüne işbu yargılama içerisinde şahit olmuş bulunmaktayız. Sayın Mahkemenize müvekkilin ödeme yaptığı dekont delil olarak sunulacaktır.

MÜVEKKİLİMİZİN LÜKS İHTİYAÇLARI OLDUĞU İDDİASI HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Müvekkilimiz bir evin tek kızıdır. Müvekkilimizin babası yaşarken müvekkilimizin her istediğini almıştır. Dolayısıyla evlenmeden önce zaten müvekkilimizin birçok kıyafeti olmuştur. Hatta ve hatta bir gün davalının annesi, müvekkile ''Ne güzel, bir sürü kıyafeti var, masrafsız kız'' demiştir. Davalının kendi kök ailesi dahi durumu fark etmiştir.

Müvekkilimiz evlendiği günden beri hiçbir şey almamıştır. Sadece bir gün arkadaşıyla gezerken bir kıyafet beğenmişlerdir. Müvekkilimiz, babasından aldığı parayla o kıyafeti kendisine almıştır. Ancak müvekkilimiz davalıdan korktuğu için arkadaşına ''Sana sorarsa sen bana hediye aldığını söyle, yoksa beni döver'' demiştir. Bu husus da müvekkilimizin arkadaşının beyanıyla ispat edilecektir.

Müvekkilimiz sadece hamile olduğu dönem haliyle kilo aldığı için yeni birkaç kıyafet almıştır. Üstelik onu da oldukça sıradan bir mağaza olan LCW mağazasından almıştır. Ancak davalı, müvekkilden çalışan bir kadın olarak adeta paspal olmasını beklemiştir. Müvekkilimiz, Devlet Hastanesinde öğretmenlik mesleğini ifa etmektedir. Topluma bu denli örnek olan kişinin de paspal olmasının beklenmesi oldukça acı bir husustur.

Keza davalı, her daim param yok türküsü çağırmasına rağmen mobil bankacılıkta altın hesabında her zaman müvekkilden gizli para biriktirmiştir.

DAVALININ MÜVEKKİL YÜZÜNDEN İŞ DĞEİŞTİRDİĞİ İDDİASI HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;

Davalı, uzun boylu ve kilolu biridir. Davalı işten geldiği zamanlar müvekkile ''Ben iri yarı olduğum için tüm ağır işleri bana veriyorlar, zaten herkese gıcık oluyorum, kimseyle de anlaşamıyorum, buradan da çıkayım'' şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalının iş değiştirmesinin müvekkille hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Müvekkilimizin, davalının aksine olgun bir birey olup; evde tek başına kalabilmekte ve rahatça yaşayabilmektedir.

Davalı, kendisi sürekli insanlarla problem yaşadığı için ve ağır işlerden gocunduğu için kendisi işten ayrılmayı tercih etmiştir.

DAVALININ, MÜVEKKİLE FİZİKSEL ŞİDDET UYGULADIĞINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Davalı, müvekkilimize sürekli surette fiziksel şiddet uygulamıştır. Kayseri 3.Asliye Ceza Mahkemesi 2022/938 E. Sayılı dosyanın celbini talep ederiz.

Üstelik sadece davalı değil davalının ailesi de müvekkile defalarca fiziksel şiddet uygulamıştır.

Ayrıca DAVALI, KAYSERİ 19.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 2023/*** E. Sayılı dosyada müvekkilimize karşı işlediği suçtan ötürü yargılanmaktadır. İlgili dosyanın celbini talep ederiz. İlgili dosyanın celbi sağlandığında müvekkilimizin fiziksel şiddete maruz kaldığı ve davalının öncesinde sabıka kaydının olduğu açıkça anlaşılacaktır. Buradan da açıkça görülecektir ki; davalı, müvekkile denetimli serbestlik süreci içerisindeyim, ne olur beni şikayet etme diye yalvarmıştır.

HUKUKİ DELİL:

  • Nüfus kaydı
  • Tanıklar (İsimleri, adresleri ve TC kimlik numaraları bildirilecektir.)
  • Davalıya ait arama ve mesaj kayıtları
  • HTS kayıtları
  • Mali durum araştırması
  • Mesaj kayıtları
  • Ekran görüntüleri
  • Arama kayıtları
  • Bilirkişi
  • Keşif
  • Yemin
  • Davalının sabıka kaydı
  • Müvekkilin darp edildiğini gösterir raporlar
  • Müvekkilin darp edildiğini gösterir fotoğraflar
  • Davalının adına kayıtlı 0543 213 ** ** hattın arama, SMS ve HTS kayıtları
  • Müvekkil ile davalı arasındaki SMS, WhatsApp yazışmaları
  • Mali ve ekonomik durum araştırması
  • Davalıya ait hesap hareketleri
  • KAYSERİ 19.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 2023/*** E. Sayılı dosya (Müvekkilimize uygulanan fiziksel şiddetten dolayı yani darptan ötürü davalının kadına karşı basit yaralama suçundan yargılama)

 

Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yasal sair deliller

HUKUKİ SEBEP : TMK, HMK ve ilgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda ayrıntılarıyla izah edildiği üzere,

-Tarafların boşanmalarına,

-Davalının tam kusurlu olması boşanma nedeniyle müvekkilimizin yoksulluğa düşecek olması nedeniyle aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, söz konusu nafakanın kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına,

-Davalının müvekkilimize verdiği zararların bir nebze de olsa giderilmesi, müvekkilimizin mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar görmesi nedenleriyle 1.000.000,00 TL maddi tazminata, 1.000.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine,

-Yukarıda belirttiğimiz ziynet eşyalarının müvekkilimize aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin fiili teslim tarihindeki rayiç bedel üzerinden davalıdan tahsiline,

-Yeşilyurt Mah. ************* Melikgazi/Kayseri adresine aile konutu niteliğinde şerh konulmasına,

-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. 10.06.2023

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN