Belirsiz Alacak Davasında Davanın Açılmasıyla Zamanaşımının Kesileceği

Belirsiz Alacak Davasında Davanın Açılmasıyla Zamanaşımının Kesileceği

Belirsiz Alacak Davasında Davanın Açılmasıyla Zamanaşımının Kesileceği


Belirsiz Alacak Davasında Davanın Açılmasıyla Zamanaşımının Kesileceği

Belirsiz Alacak Davasında Davanın Açılmasıyla Zamanaşımının Kesileceği

Yargıtay

T.C. Yargıtay 9.HD
Esas: 
2016/9478
Karar:  2018/14661
K.T.:  03/07/2018

Özet: Belirsiz alacak davasında dava açılmakla zamanaşımı kesileceğinden talep artırımına konu miktarlar zamanaşımına uğramaz.


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz  taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının davalı iş yerinde 20.02.2008 – 31.05.2013 tarihine kadar sağlık personeli olarak çalıştığını, davacının davalı işveren ile şifai konuşmalarında fazla çalışma ve izin alacaklarını istediğini, kendisine sadece kıdem tazminatı hakkının ödendiğini ileri sürerek; fazla çalışma ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olması sebebiyle davacı tarafın iddia ettiği gibi fesih sebebinin fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi olmadığını, davalı iş yerinin yabancı ortaklı bir kuruluş olduğunu tüm kanun ve nizamlara uygun hareket ettiklerini, davacının yaptığı işlerin Bakanlıkça yetkilendirilmiş bir OSGB tarafından yürütülmesinin zorunlu olduğuna dair Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan bir kanun ve genelge gereğince davacının zorunlu olarak işten çıkarılma kararının alındığını ve bu kararın 06.04.2013 tarihli yazı ile davacıya bildirildiğini ve 31.05.2013 tarihinde ibraname karşılığında tazminat haklarının ödendiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece özetle; SGK kayıtları, toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacının, davalı iş yerinde 20.02.2008-31.05.2013 tarihleri arasında sağlık personeli olarak çalıştığı, iş akdi davalı tarafından ihbar öneli verilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu kanun ve genelge uyarınca iş yerlerinde Bakanlıkça yetkilendirilmiş bir OSGB uzmanı bulundurulması gerektiği, davacının yaptığı işin uzman tarafından yapılması zorunluluğu olduğu için 31.05.2013 tarihi itibari ile iş akdinin feshedileceği bildirilmek suretiyle durumun 01.04.2013 tarihli yazı ile davacıya bildirildiği, 06.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının diğer alacaklarını saklı tuttuğunu şerh düşerek tebliğ aldığı, davacının kıdem tazminatının ödendiği, ihbar öneli de verildiği için ihbar tazminatının da bulunmadığı, 18.11.2015 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmakla bu rapor esas alınmış, tüm dosya kapsamı itibari ile davacının 5 yıl 3 ay 10 günlük çalışma süresinde 4857 sayılı Yasaya göre ilk 5 yıl yılda 14 gün izinli olabileceği ve davacının çalıştığı süre itibariyle 70 gün izin hakkı bulunduğu ve dosyada bulunan izin takip çizelgesine göre davacının 76 gün izin kullandığı anlaşılmakla davacı tarafın izin alacağı taleplerinin reddine, davalı tarafça kullandırıldığı ispatlanmayan genel tatil alacak talebinden zamanaşımına uğrayan kısımlar düşülmek suretiyle bulunan miktar üzerinden Yargıtay uygulamaları gereği yüzde otuz takdiri indirim yapılarak hüküm altına alındığı, yine tanık beyanları ile ispatlanan haftalık 45 saati aşan fazla çalışma ücret alacağı zamanaşımına uğrayan kısımları düşülerek bulunan 250,00-TL’den miktar itibariyle düşük olması ve zayıf olan işçinin korunması ilkesi gereğince hakkın özüne dokunmama amacıyla takdiri indirim yapılmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Somut uyuşmazlıkta davacı davasını HMK’nın 107. madde kapsamında belirsiz alacak davası olarak açtığını açıkça belirtmiştir.

Davacının 06.05.2015 havale tarihli dilekçesi talep artırım olup, belirsiz alacak davasında dava açılmakla zamanaşımı kesileceğinden talep artırımına konu miktarların zamanaşımına uğraması söz konusu olmaz. Bu nedenle mahkemece talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’ine değer verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.07.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN