Vasiyetname Nedir?/ Vasiyetname Nasıl Düzenlenir

Vasiyetname Nedir?/ Vasiyetname Nasıl Düzenlenir

Vasiyetname Nedir?/ Vasiyetname Nasıl Düzenlenir


VASİYETNAME NEDİR, VASİYETNAME TÜRLERİ NELERDİR, EL YAZILI VASİYETNAME, SÖZLÜ VASİYETNAME, VASİYETNAME NASIL DÜZENLENİR, VASİYETNAME TÜRLERİ NELERDİR

 

Vasiyetname Nedir?/ Vasiyetname Nasıl Düzenlenir

VASİYETNAME NEDİR?

Kişilerin ölüme bağlı tasarrufta bulunarak hayattayken, ölümlerinden sonra malvarlıklarının kime, ne şekilde kalacağını belirledikleri evraka vasiyetname denilmektedir.

Vasiyetnamede, mirasbırakan son istek ve arzularını dile getirmektedir.

Vasiyetname, tek taraflı bir hukuki işlemdir. Geçerli bir şekilde doğabilmesi ve kendisinden beklenen sonuçları yaratabilmesi için sadece mirasbırakanın irade açıklamasında bulunması yeterlidir. Ayrıca lehine vasiyet yapılan, mesela mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan tarafın da irade açıklamasında bulunması gerekmez. Yani sadece mirasbırakanın irade açıklaması yeterlidir, mirasçıların irade açıklamasında bulunmasına gerek yoktur.

 

Vasiyetname düzenleyebilme şartları nelerdir?

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 502’ye göre vasiyet yapabilmek için yaş ve ehliyet şartı gerekmektedir. Vasiyetname şartları şu şekildedir:

Medeni Kanun’da yer alan düzenlemeler uyarınca vasiyetname yapabilmek için 15 yaşını doldurmuş olmak gerekmektedir.

Vasiyetname düzenleyecek olan kimse ayırt etme gücüne sahip olmalı yani yaptığı vasiyetnamenin önemini ve sonuçlarını anlayabilecek şekilde olmalıdır.

 

Vasiyetname nasıl düzenlenir?

Vasiyetname, resmi memur (noter, hakim vs.) huzurunda yapılabileceği gibi miras bırakanın kendi el yazısı ile veya koşulları varsa sözlü beyan yolu ile de geçerli bir şekilde yapılabilir.

 

Vasiyetin çeşitleri nelerdir?

*Resmi vasiyetname

*El yazılı vasiyetname

*Sözlü vasiyetname

Mirasbırakan, resmi vesiyetname ile el yazılı vasiyetnameden herhangi birini seçebilir. Buna karşılık sözlü vasiyet sadece kanunun açıkça öngördüğü olağanüstü hallerde yapılabilir ve geçici bir süre için hüküm ifade eder.

 

Resmi Vasiyetname

Resmi vasiyetname, Medeni Kanunun öngördüğü usullere uygun olarak resmi bir memurun katılımıyla düzenlenen vasiyetnamedir. Yani, vasiyete resmiyet kazandıran husus, düzenlenmesine hukuk düzeni tarafından yetkili kılınmış resmi bir memurun iştirakının zorunlu olmasıdır.

Vasiyete resmiyet kazandırabilecek kamu görevlileri;

*Sulh hakimi

*Noter

*Kanunla kendisine yetki verilmiş görevli

Türk Hukukunda resmi vasiyetnameler genellikle noter tarafından düzenlenmektedir. Yabancı ülkelerde ikamet eden vatandaşlar için konsoloslar bu tip belgeleri düzenlemektedir.

Resmi vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmi memur tarafından düzenlenir.

Bu nedenle resmi vasiyetnameye, resmi memura ek olarak tanıkların da katılması gerekir. Tanıkların katılması geçerlilik şartıdır. 

 

Kimler resmi vasiyetnamenin düzenlenmesinde memur veya tanık olamaz?

*Fiil ehliyeti bulunmayanlar

*Bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar

*Okur yazar olmayanlar

*Mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları

*Mirasbırakanın kardeşleri

*Mirasbırakanın kardeşlerinin eşleri

Resmi vasiyetname, Medeni Kanunun maddesi anlamında resmi senetlerdendir. Bu nedenle aksi ispatlanıncaya kadar içeriğinin doğru olduğu kabul edilir. 

Hukuk düzeninin öngördüğü istisnalar saklı kalmak kaydıyla, içeriğin aksini ispat özel şekle tabi değildir. 

Resmi senedin gerçekliği konusunda ise yazılı olmayan bir karine vardır. Söz konusu karinenin çürütülebilmesi için senedin sahte olduğunun iddia ve ispat edilmesi gerekir.

 

Resmi vasiyetname için iki ayrı şekil öngürülmüştür.

*Okuma yazma bilenler için 

*Okuma yazma bilmeyenler için 

Okuma yazma bilmeyenlerin düzenleyecekleri vasiyetname resmi memur ve tanıkların katılma oranları birincisine nazaran daha fazladır.

Okuma yazma bilenlerin düzenleyecekleri resmi vasiyetname

Öncelikle mirasbırakanın son arzularını resmi memura anlatması gerekmektedir. O, bunu yazılı yapabileceği gibi daha önce hazırladığı metni memura verebileceği gibi sözlü olarak da yapabilir.

Resmi memur, bizzat yazdığı veya katibine yazdırdığı metni okuması için mirasbırakana verir. Mirasbırakan, kendisine verilen metni okuyup imzaladıktan sonra memura iade eder.

Memur, kendisine iade edilen metni metni, yıl, ay ve gün şeklinde tarih koyduktan son imzalar ve onaylama işlemini gerçekleştirir. 

Vasiyetnamenin düzenlendiği yerin gösterilmesi şart değildir.

Resmi memurun vasiyetnameyi onaylamasından sonra, mirasbırakan, iki tanık önünde ''vasiyetnameyi okuduğunu ve bunun son arzularını içerdiğini'' resmi memur da hazırken beyan eder.

Tanıklar ise bu açıklamanın huzurlarında gerçekleştiğini ve vasiyetçiyi o an itibarıyla tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnamenin altına yazarak veya yazdırarak imzalarlar.

Tanıkların vasiyetname metnini öğrenmeleri gerekmez. Mirasbırakanın beyanını duymaları yeterlidir. Ama öğrenmişlerse bu durum şekle aykırılık sayılmadığı için vasiyetnamenin iptaline yol açmaz.

Medeni Kanunun 537.maddesine göre, ''Resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.'' Ancak bu durum vasiyetnamenin geçerliliği açısından zorunlu değildir.

 

El Yazılı Vasiyetname

El yazılı vasiyetname, mirasbırakanın, baştan sona kendi el yazısı ile yazıp tarih koyarak imzaladığı vasiyetnamedir. 

El yazılı vasiyetnamenin yararları olduğu gibi sakıncaları da vardır. 

Gerçekten, el yazılı vasiyetname, her şeyden önce mirasbırakana(vasiyetçiye), son arzularını gizli tutma, resmi memur ve tanıklar gibi üçüncü kişilerin öğrenmelerini engelleme imkanı verir. Resmi memurun katılması zorunlu olmadığı için, resmi memura başvurma imkanının bulunmadığı zamanlarda da düzenlenebilir. Resmi memurun katılması nedeniyle ortaya çıkan masraflar da söz konusu olmaz. Kolay ve sadedir. Mirasbırakan, istediği zaman dönebileceği gibi gerekli değişiklikleri de yapabilir.

Buna karşılık, el yazılı vasiyetnamede, vasiyetname taslakları ile asıl vasiyetnamenin karıştırılması tehlikesi vardır. Mirasbırakan, hukukçu olmadığı takdirde, iradesi yeterince açıklık taşımayabilir. Tevdi edilmesi zorunlu olmadığından, kaybolma, değiştirilme veya tahrif edilme gibi risklerle karşı karşıyadır. Vasiyetçi, her zaman ve her etki altında vasiyetnamesini değiştirebilir veya ortadan kaldırabilir.

 

El yazılı vasiyetnamenin şartları nelerdir?

Vasiyetnamenin düzenlendiği yerin gösterilmesi hususu artık geçerlilik şartı değildir.

Vasiyetname, başından sonuna kadar mirasbırakanın kendi el yazısı ile düzenlenmiş olmalıdır. Mirasbırakanın talebi üzerine dahi olsa, üçüncü kişilerin yazacakları vasiyetnameler geçersiz sayılırlar. Mirasbırakanın bilgisi dahilinde yapılmış olan ilavelerin vasiyetnameyi geçersiz kılıp kılmayacağı hususu ile tartışmalıdır.

Vasiyetnamenin yazılmasında kullanılan dil, üzerine yazıldığı şey, yazmada kullanılan araç ve seçilen biçim önemli değildir. Vasiyetin bir mektup içinde yer alması bile mümkündür. Buna karşılık, mekanik araçlar kullanılmak suretiyle hazırlanan vasiyetnameler el yazılı vasiyetname olarak geçerli sayılamazlar.

Mirasbırakanın kendi el yazısından hazırlanmış fontlar kullanılmak suretiyle bilgisayarda yazılıp çıktısı alınmış vasiyetnameler açısından da aynı esas geçerlidir.

Ancak maddede geçen el sözcüğü geniş yorumlanabilir. Bu çerçevede, sahibinin kişilik özelliklerini taşıyabilmesi kaydıyla, somut olayın özelliklerine göre ağız veya ayak kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen yazımlar da kabul edilebilir.

El yazılı vasiyetname hazırlanırken düzenlenme tarihinin gösterilmesi gerekir. Vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilmelidir. Ancak öğretide tarihin belirlenebilir olması yeterli sayılmaktadır.

Düzenleme tarihi, mirasbırakanın o an itibarıyla vasiyetname yazmaya ehil olup olmadığının tespiti açısından önem taşıdığı gibi, sonraki vasiyetin tespiti açısından da önem taşır. Zira ileride tekrar değinileceği üzere, mirasbırakanın birden fazla vasiyeti bulunursa, aralarında çelişki olduğu takdirde, sonraki(yeni/ölümüne en yakın) tarihli vasiyetin eski tarihli vasiyeti yetkisiz kıldığı kabul edilmektedir.

Vasiyetnamenin mirasbırakan tarafından imzalanması gerekir. İmzasız metinler vasiyetname sayılmayacakları için beklenen sonucu yaratamazlar.

İmza, kural olarak ilgili kişinin ad ve soyadından meydana gelir. Ancak öğretide imzalayanın kimliğini tespite imkan vermesi kaydıyla, sadece öz adın veya sadece soyadın yazılması da yeterli sayılmaktadır. Hatta kimliğin tespitini sağlayan takma adların kullanılması bile mümkündür. Mesela, ünlü bir sanatçı takma adını kullanarak vasiyet düzenleyebilir.

İmzanın, el yazısı ile atılması zorunludur. Bu nedenle, borçlar hukukunun mekanik araçlarla imza atılmasını düzenleyen hükümleri el yazısı ile vasiyetnamede uygulanamazlar. Dolayısıyla mühür basılmak suretiyle el yazılı vasiyetname düzenlenemez.

İmza, vasiyetname metninin en altına alınır. Böylece atılan imzanın bütün metni kapsaması sağlanır.

Mirasbırakan, daha sonra vasiyetnamesinde değişiklik veya eklemeler yapabilir. Böyle bir durumda, bunların da tarih gösterilerek imzalanması geçerlilik şartıdır. Aksi takdirde imzalanmamış eklentiler geçersiz sayılır.

 

Vasiyet yapma iradesi

Mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruf yapma arzusu vasiyetname metninden açık ve ciddi bir şekilde anlaşılabilmelidir. Bu nedenle, vasiyetname düzenleme iradesinin henüz kesinleşmemiş olduğu vasiyetname taslakları ölüme bağlı tasarrufla amaçlanan sonuçları yaratamazlar.

Tarihin açıkça gösterilmemiş olması halinde ise durum tartışmalıdır. Tarih kasten belirlenmemişse vasiyetname geçersizdir. Tarihin belirtilmemesi bir yanlışlık eseri ise ve vasiyetname metninden tespit etme imkanı varsa, vasiyetnamenin geçerli sayılması gerektiği ifade edilir. Tarihin tespiti hiç mümkün değilse vasiyetname yine geçersiz sayılır.

El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir.

 

Sözlü Vasiyet

Sözlü vasiyet, kanunun öngördüğü olağanüstü hallerden birinin mevcudiyeti halinde, resmi vasiyetname veya el yazılı vasiyetname düzenleme imkanından yoksun bulunan mirasbırakanın, iki tanık huzurunda son arzularını dile getirmek suretiyle gerçekleştirdiği bir ölüme bağlı tasarruftur. İlk iki yola gidilemeyen hallerde kullanılabildiği için, istisnai hal vasiyeti ve olağanüstü hal vasiyeti gibi adlar da verilir.

 

Sözlü vasiyetin geçerli olabilmesi için aşağıda sayılan şartların bir arada bulunması zorunludur.

*Olağanüstü bir halin mevcut olması

*Başka bir şekilde vasiyetname yapma imkanının kalmamış olması

 

Olağanüstü halin mevcut olması

Sözlü vasiyet ancak olağanüstü halin mevcut olması durumunda yapılabilir.

Olağanüstü hallere örnekler;

*Yakın ölüm tehlikesi

*Ulaşımın kesilmesi

*Hastalık

*Savaş

Ancak maddenin ifade tarzından da anlaşılacağı üzere, bu sayma sınırlayıcı değildir. Deprem ve sel baskını gibi doğal afetlerde de bu yola gidilebilir.

 

Başka şekilde vasiyet yapma imkanının kalmamış olması

Olağanüstü bir halin mevcudiyeti tek başına sözlü vasiyet için yeterli değildir. Ayrıca mirasbırakanın söz konusu hal nedeniyle diğer vasiyet şekillerine başvurabilme imkanı kalmamış olmalıdır.

Zira olağanüstü hale rağmen mirasbırakanın mesela el yazısı ile vasiyetname düzenleme imkanı varsa artık sözlü vasiyet yapamaz. Buna rağmen yapılmışsa geçersiz sayılır ve iptali istenebilir.

 

Sözlü vasiyet usulü

Mirasbırakanın son arzularını iki tanığa söylemesi

Mirasbırakan, ölümünden sonra gerçekleşmesini istediği hususları iki tanığa, her ikisine birden aynı anda olmak üzere söyler ve onlara bu arzularına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.

Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılacak tanıklar için öngörülmüş olan şartlar okur yazar olma koşulu dışında bunlar için de aynen geçerlidir. Dolayısıyla tanık olarak katılması yasaklanmış olan kişiler aracılığıyla böyle bir vasiyet yapılamaz.

Tanıklar, mirasbırakanın bu isteğini kabul etmek zorunda değildirler. Ancak kabul ederlerse mirasbırakan ve bunlar arasında bir vekalet ilişkisi doğar.

 

Tanıkların mirasbırakanın son arzularını belgelemeleri(yazılı hale getirmeleri)

Tanıklar, mirasbırakanın son arzularını vakit kaybetmeden kendi arzuları ile kaleme almalıdır. O, bunu yaparken yeri belirtir, sene, ay ve gün şeklinde tarih koyar. Ayrıca yazdığı metni hem kendi imzalar hem de diğer tanığa imzalatır.

Tanıklar bu şekilde yazıp imzaladıkları vasiyetnameyi yine vakit kaybetmeden bir sulh ve asliye mahkemesine tevdi ederler. Tevdi esnasında, vasiyetnamenin vasiyetname yapmaya ehil gördükleri vasiyetçi tarafından kendilerine sözlü olarak açıklandığını ve bu açıklamanın olağanüstü bir hal içinde yapıldığını beyan ederler.

İkinci ihtimal, tanıkların mirasbırakanın son arzularını bizzat kaleme alacakları yerde, vakit geçirmeksizin hakime sözlü olarak iletmeleridir. Böyle bir durumda, tanıkların vasiyet metnine ilişkin açıklamaları hakim tarafından tutanağa geçirilir.

Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hakim yerine geçer. 

Hakimin yerine geçebilecek kişilere örnek olarak; hastaneler için öncelik sırasıyla baştabip, baştabip yardımcısı, nöbetçi tabip, bunlardan hiçbiri yoksa hastane müdürü, vasiyetçinin ülke dışında seyrettiği ulaşım araçları için otobüste kaptan şoför, uçakta pilot, gemide kaptan, trende kondöktör veya şeftren gibi kişileri göstermiştir.

 

Sözlü vasiyetin hükmü

Sözlü vasiyete sadece olağanüstü hallerde başvurulabildiği için sözlü vasiyetin hükmü geçicidir.

Mirasbırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyetin hükmü düşer.

 

VASİYETİN ORTADAN KALKMASI

Vasiyet özellikle iki halde hükmünü yitirir. Bunlar;

*Vasiyetten dönme

*Vasiyetnamenin yok olması(ziyaı)

Sözlü vasiyette bir aylık sürenin kaçırılmasını buraya dahil etmek mümkündür.

Şüphesiz, vasiyetin mahkeme kararıyla iptal edildiği hallerde de sonuç aynıdır.

Evlilik ilişkisinin boşanma veya butlan kararı sonucu ortadan kalmaması da eş lehine yapılmış vasiyeti hükümden düşürür.

 

Vasiyetten Dönme

Mirasbırakan, tek taraflı bir hukuki işlem olduğu için, ölümüne kadar her zaman vasiyetini geri alabilir. Onun vasiyetten her zaman dönebileceğine ilişkin yetkisi kesindir. Bu nedenle, vasiyetten dönme hakkından önceden vazgeçilmesine ilişkin taahhütler geçersizdir.

Vasiyetten dönme açık veya örtülü olarak gerçekleştirilebilir.

Vasiyetten açık olarak dönme

Mirasbırakan, vasiyet şekillerinden herhangi birine uymak şartıyla yeni bir vasiyet yaparak önceki vasiyetinden her zaman dönebilir. Yani dönme yolundaki irade açıklamasının vasiyette seçilen şekilde yapılması zorunluluğu yoktur.

Vasiyetten dönme, vasiyetin tümünü kapsayabileceği gibi bir bölümüne ilişkin de olabilir. Böyle bir durumda dönülmeyen kısım geçerliliğini sürdürür.

Yine mirasbırakan, yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir.

Örtülü Olarak Dönme

Vasiyetten örtülü olarak dönme iki ayrı şekilde gerçekleşebilir.

*Ölüme Bağlı Tasarruflarla

*Sağlararası Tasarruflarla

 

Ölüme Bağlı Tasarruflarla

Mirasbırakan, önceki vasiyetnamesi ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde önceki vasiyetnameyi sonraki vasiyetname onun yerini alır.

Başka bir ifadeyle, mirasbırakanın farklı tarihleri taşıyan iki ayrı vasiyeti varsa, sonraki vasiyet önceki tarihli vasiyeti hükümsüz kılar.

Önceki vasiyetle çelişen hükümler bakımından bu karine kesindir. Tamamlayıcı nitelik taşıyan hükümler açısından ise, mirasbırakanın iradesinin önceki vasiyeti sürdürmesi yolunda olduğu iddia ve ispat edilebilir.

 

Sağlararası Tasarruflarla

Bu yolla dönme sadece belirli mal bırakma vasiyetinde söz konusu olur. 

Mirasbırakanın, belirli mal bırakma vasiyetiyle bağdaşmayan sağlararası tasarrufları, vasiyetnamede belirtilmedikçe onun vasiyetinden dönmek istediği şeklinde yorumlanır.

Mesela, mirasbırakanın A'ya vasiyet ettiği bir taşınır veya taşınmaz malı sağlığında B'ye satması veya bağışlaması onun vasiyetinden döndüğünü gösterir.

Buna karşılık sağlararası tasarruflarla mirasçı atamadan dönülmesi ise mümkün değildir. Zira mirasbırakan, terekesinin aktifinde yer alan değerlerin bir bölümünü elden çıkarsa bile, mirasçı atama geçerliliğini sürdürür. Atanmış mirasçı, mirasbırakanın ölümünde tereke ne haldeyse ona mirasçı olur.

 

Vasiyetnamenin Yok Olması

Vasiyetin hükümden düşmesine yol açan hallerden biri de, vasiyetnamenin yok olmasıdır.

Kaza sonucunda veya üçüncü kişinin kusuruyla yok olan ve içeriğinin aynen ve tamamen belirlenmesine olanak bulunmayan vasiyetname hükümsüz olur.

Vasiyetnamenin zayi olması tek başına yeterli değildir. Bunun yanında, kapsamının aynen ve tümüyle tespiti mümkün olmamalıdır.

Vasiyetnamenin muhtevası tespit edilebiliyorsa, vasiyet hüküm ifade eder; yani, mirasbırakanın son arzuları yerine getirilir.

Vasiyetname, mirasçılardan biri tarafından yok edilmişse o kişi mirastan yoksun bırakılır.

 

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN