SİSTEMİ ENGELLEME, BOZMA, VERİLERİ YOK ETME VEYA DEĞİŞTİRME SUÇU

SİSTEMİ ENGELLEME, BOZMA, VERİLERİ YOK ETME VEYA DEĞİŞTİRME SUÇU

SİSTEMİ ENGELLEME, BOZMA, VERİLERİ YOK ETME VEYA DEĞİŞTİRME SUÇU


KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ: 

 

VEKİLİ: Av. Gizem Gül UZUN

 

ŞÜPHELİ: 

SUÇ: 1- Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu

2- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

SUÇ TARİHİ: 07/01/2023

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil ******* ile şüpheli ***********l'ın taraf olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası mevcut olup; bu dava Kayseri 6. Aile Mahkemesi 2022/*** E. sayılı dosya kapsamında devam etmektedir. Müvekkil ile şüphelinin henüz dört yaşında müşterek çocuğu bulunmaktadır ve müşterek çocuk boşanma sürecinde şüphelinin kök ailesi ile birlikte yaşadığı evde kalmaktadır. Fiili ayrılık tarihinden sonra şüpheli, müvekkile ''çocuğu alıp geri getireceğim'' şeklinde beyanda bulunarak müvekkili kandırmış ve çocuğu bir daha müvekkile geri getirmemiştir. Müvekkil bir anne olarak aylardır çocuğunun hasretiyle yanıp tutuşmaktadır. Yine bu süreçte müşterek çocuk *****, şüpheli baba tarafından müvekkil anneye karşı dolduruşa getirilmiştir.

Tarafların boşanma davasının ilk duruşması 04/01/2023 tarihinde olmuştur. Bu duruşmada şüpheli baba, müvekkile müşterek çocuğa ağır surette şiddet uyguladığına ilişkin iftiralar atmıştır. Hal böyle olunca Aile Mahkemesi, geçici velayeti ilk duruşmada müvekkile verememiş, çocuğu psikolog ve pedagog görüşmesine sevk etmiştir. Aylardır çocuğuna hasret kalan çaresiz müvekkil de şüphelinin yaptığı tüm eylemlere rağmen şüpheliye çocuğunu görmek istediğini beyan etmiştir. Şüpheli de müvekkilin bu talebini kabul etmiştir. Ancak müvekkil, kendisinin tuzağa düşürüleceğinin bilincine varamamıştır.

SUÇUN OLUŞTUĞU GÜN YAŞANAN OLAYLAR

Müvekkil, 07/01/2023 tarihinde saat 16:00 sularında kızını görmek için şüphelinin kök ailesinin yaşadığı eve gitmiştir. Müvekkil kızı ile birlikte vakit geçirirken müvekkilin kayınvalidesinin, şüpheliyi araması üzerine şüpheli işten çıkarak saat 17:00 sularında eve gelmiştir. Şüphelinin o saatte işten çıktığı, çalıştığı iş yerinin kamera kaydı celb edildiğinde açıkça anlaşılacaktır.

Şüpheli eve geldikten sonra müvekkil ile barışmak istediği yönünde beyanlarda bulunmuştur. Hatta ve hatta şüpheli, müvekkile ikinci evliliği olması dolayısıyla çok zor durumda olduğunu açıkça beyan etmiştir. Şüpheli tarafından müvekkilin ses ve görüntü kayıtları her daim izinsiz ve habersiz olarak alınmıştır. Hatta ve hatta şüpheli hiç çekinmeden bu ses ve görüntü kayıtlarını boşanma davasında delil olarak sunmuştur. Bu husus suç teşkil ettiğinden tarafımızca Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu yüzden müvekkil şüpheliye hiçbir şekilde güvenmediğinden her iki taraf da görüşmeye başlamadan önce telefonu başka bir odaya koymuşlardır. 

Şüpheli, müvekkil ile görüşme esnasında bir ara lavaboya gitmek istediğini beyan etmiştir. MEĞER Kİ ŞÜPHELİ, LAVABOYA GİTME BAHANESİYLE YAN ODAYA GİTMİŞ VE MÜŞTEKİNİN TELEFONUNU İZİNSİZ VE GİZLİCE ALMIŞTIR. SONRASINDA MÜVEKKİLİN KENDİ TELEFONUNDAN SANKİ MÜVEKKİL KENDİSİ GÖNDERİYORMUŞ GİBİ ŞÜPHELİ, KENDİ GSM HATTINA KENDİ KENDİNE MESAJ GÖNDERMİŞTİR.

Müvekkil kızıyla vakit geçirdikten sonra kendi kök ailesiyle yaşadığı evine dönmüştür. Müvekkil eve döndüğünde telefonuna baktığında şüpheli ***** ile bulunan mesajlarının silindiğini fark etmiştir. Müvekkil durumu fark ettikten hemen sonra 07/01/2023 tarihinde saat 20:52'de şüpheliyi aramış ve mesajları neden sildiğini sormuştur. Ancak şüpheli bu durumu inkar etmiştir.

Olayın üzerinden kısa bir süre sonra 18/01/2023 tarihinde müvekkil ile şüphelinin taraf olduğu Kayseri 6. Aile Mahkemesi 2023/*** E. sayılı dosyaya şüpheli tarafından sunulan beyan dilekçesinde, müvekkilin telefonunu gasp eden şüphelinin sadece mesajları silmekle kalmadığı aynı zamanda şüphelinin, müvekkilin telefonundan kendisine mesajlar gönderdiği anlaşılmıştır.

Müvekkilin telefonundan 17:16-17:20 saatleri arasında gönderilen mesajların müvekkil tarafından gönderilmediği çok açıktır. Şöyle ki; bahse konu mesajlar şüpheli ve müvekkilin taraf olduğu boşanma davasında müvekkilin aleyhinedir. Şüpheli, sırf müvekkilin davayı kaybetmesi için müvekkile tuzak kurmuş ve müvekkilin telefonunu izinsiz ve habersizce alarak kendisine mesajlar göndermiştir. Bahse konu mesajlar müvekkile ait 0553 581 ** ** nolu GSM hattından şüpheli Ahmet ******'a ait 0532 635 ** ** nolu GSM hattına WhatsApp üzerinden gönderilmiştir. Şüphelinin mesajları gönderdiği saatte, müvekkil ile şüphelinin aynı konutta olduğu HTS kayıtları incelendiğinde tespit edilecektir.

SÖZDE müvekkilin şüpheliye gönderdiği mesaj içeriğinde hiçbir bütünlük bulunmamaktadır. Şüpheli boşanma davasında haksız menfaat elde etmek amacıyla müvekkilin telefonunu habersiz ve izinsizce alarak müvekkil kendi yazmışçasına ''altınları avukatım dediği için almadım dedim, pişmanım nolur yapma artık, gel konuşalım tekrar barışalım, çocuğun boğazını sıktım ama isteyerek olmadı, bunu da söylüyorum itiraf ederim, yalvarırım gel'' şeklinde mesajlar göndermiştir. Mesaj içeriklerine dikkat edildiğinde şüphelinin tıpkı bir çocuğu tembihler gibi boşanma davasında nerede müvekkil aleyhine olan hususlar var, bunları sırasıyla bir bütünlük olmadan yazdığı görülecektir.

Şüpheli, ziynet eşyaları kendisinde olduğu halde ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını boşanma davasında dile getirmiştir. Ancak tarafımızca ziynet eşyalarının halen şüphelide olduğu açıkça tespit edilmiştir. Yine şüpheli, müvekkilin çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı yönünde iftiralar atmaktadır. Bu mesajları müvekkilin göndermediği çok net olmasına rağmen şüpheli, bu mesajları müvekkil göndermiş gibi boşanma davasında delil olarak sunmuştur.

Ayrıca özellikle belirtmek gerekir ki şüpheli, müvekkili fiili ayrılık tarihinden sonra ve boşanma sürecinden sonra hem aramalardan hem de WhatsApp üzerinden engellemiştir. Aralarında hiçbir iletişim bulunmamasına rağmen sırf o ana müvekkil aleyhine delil yaratabilmek amacıyla engeli kaldırmış ve kendi kendine mesaj göndermiştir.

Şüpheli, sırf boşanma davasında müvekkile hakkı olan ziynet eşyalarını teslim etmemek amacıyla her türlü çirkin yola başvurmaktadır. Şüphelinin yaptığı bu eylemler özel hayatın gizliliğini ihlal, Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçlarını teşkil etmektedir.

SUÇUN OLUŞUMU

1- Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu açısından:

Türk Ceza Kanunu md. 244/2 ''Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' hükmüne amirdir.

Bilişim sistemleri: Verilerin toplanıp yerleştirildiği ve yerleştirilen bu verilerin otomatik işleme tabi tutan dijital ve elektronik sistemlerin tamamı olarak tanımlanır. Söz konusu somut olayda müvekkilin cep telefonunun bilişim sistemi tanımına açıkça uyduğu aşikardır.

Veri: Bilişim sistemlerinde bulunan bilgilerin, programlar tarafından işlenebilmesini sağlamak amacı ile derlenmiş ve formüle edilmiş şekline veri denir. Mesaj, sohbet uygulamaların işledikleri ve haberleşme amacıyla bilgiler içeren verilerdir. Ayrıca Sayın Savcılık Makamınızca da bilineceği üzere SMS veya WhatsApp mesajları, uygulamada çok uzun zamandır veri olarak kabul edilmektedir.

TCK 244/2 seçimlik suçunun somut olayda şüphelinin bilişim sistemine veri yerleştirerek işlediği açıkça ortadadır.

T.C YARGITAY 8.Ceza Dairesi Esas: 2020/ 9068 Karar: 2022 / 15938 Karar Tarihi: 03.11.2022

''Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, katılana ait ...inan@hotmail.com uzantılı facebook sayfasına izinsiz şekilde girerek katılanın facebook arkadaşları olan ... ve ...’e cinsel taciz içerikli mesajlar göndermesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın bilişim sistemine veri yerleştirmek şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK.nın 244/2. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Yasanın 243/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması...''

Ancak 

TCK 244/4 hükmü ''Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde,

iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.''

Somut olayda görüleceği üzere, şüpheli kendisine haksız çıkar sağlamaktadır. Dikkat edilmesi gereken husus bu suçun, manevi çıkar sebebiyle de işlenebileceğidir. Somut olayda, kişi boşanma davasını kazanmak ve çocuğun velayetini haksız şekilde elde edebilmek için müvekkilin telefonundan kendisine mesaj atmaktadır. Bu sebeple şüpheli kendisine haksız yarar sağlamaya çalışmaktadır.

2- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu açısından:

Özel hayat, kişinin başkaları tarafından bilinmesini istemediği hayatının özel alanlarıdır. 

TCK md. 134 ''Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.'' hükmüne haizdir. Somut olayda şüpheli müvekkilin telefonunu habersiz ve izinsizce ele geçirmiş, WhatsApp uygulamasına girmiştir. Şüphelinin, müvekkilin WhatsApp uygulamasında yazan mesajları görmemesi veya şüphelinin, boşanma davasını kazanmak için müvekkilin telefonundan kendisine mesaj atıp müvekkilin avukatı veya diğer kişilerle boşanma davası hakkında görüşmelerini okumaması HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR.

Şüpheli, sırf boşanma davasında müvekkile hakkı olan ziynet eşyalarını teslim etmemek, boşanma davasını kazanmak ve çocuğun velayetini haksız yere edinip müvekkilin çocukla ilişkisini kesmek adına her türlü çirkin yola başvurmaktadır. Şüphelinin yaptığı bu eylemler yukarıda izah ettiğimiz üzere, Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçlarını teşkil etmektedir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN