MEDENİ USUL HUKUKU TEMEL İLKELERİ

MEDENİ USUL HUKUKU TEMEL İLKELERİ

MEDENİ USUL HUKUKU TEMEL İLKELERİ


USUL HUKUKU TEMEL İLKELERİ

MEDENİ USUL HUKUKU TEMEL İLKELERİ

Medeni usul hukukunun temel ilkeleri, adil yargılanma hakkını güvence altına alan ve yargılama faaliyetinin sağlıklı şekilde işlemesini sağlayan ilkelerdir. Bu ilkeler, hem Anayasa’dan hem de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan (HMK) kaynaklanır. İşte medeni usul hukukunun başlıca temel ilkeleri:

 

1. Taraflarca Getirilme İlkesi (Taraf İlkesinin Bir Unsuru)

HMK m.25'te düzenlenmiştir.

 

Taraflar, iddia ve savunmalarını serbestçe ileri sürer. Mahkeme, tarafların getirmediği bir olguyu resen dikkate alamaz.

 

Deliller de taraflarca getirilir (istisnalar hariç).

 

2. Yargılamanın İki Taraflılığı İlkesi

Taraflar, davaya ilişkin beyanlarını birbirlerinin bilgisi dahilinde verir.

 

Mahkeme kararlarını, her iki tarafın görüşünü dinledikten sonra verir.

 

Anayasa m.36 kapsamında “adil yargılanma” hakkının bir parçasıdır.

 

3. Hukuki Dinlenilme Hakkı

HMK m.27'de düzenlenmiştir.

 

Tarafların;

 

Dava ve savunma hakkı,

 

Mahkemeye açıklama ve delil sunma hakkı,

 

Mahkemenin sunduklarını dikkate alma yükümlülüğü vardır.

 

4. Dürüstlük İlkesi

HMK m.29.

 

Taraflar yargılama sırasında dürüst davranmak ve gerçeğe uygun beyanda bulunmak zorundadır.

 

Kötü niyetli davranışlar yaptırıma tabi tutulabilir.

 

5. Usul Ekonomisi İlkesi

HMK m.30.

 

Dava mümkün olan en az masraf ve emekle, makul sürede ve etkin şekilde çözülmelidir.

 

Mahkeme, davayı uzatacak işlemlerden kaçınmalı.

 

6. Tasarruf İlkesi

Taraflar davayı açmakta, konusunu ve kapsamını belirlemekte özgürdür.

 

Mahkeme, davayı tarafların talebiyle açabilir, taraflar istemediği sürece dava genişletilemez.

 

En çok borç ilişkileri ve alacak davalarında geçerlidir.

 

7. Re'sen Araştırma Yasağı (İstisnai Re'sen Araştırma)

Genel olarak mahkeme, delil ve vakıaları taraflardan bekler.

 

Ancak bazı davalarda (örneğin kamu düzenine ilişkin konularda, nafaka, velayet vs.) re’sen araştırma ilkesi uygulanabilir.

 

8. Yargılamanın Aleniliği İlkesi

Duruşmalar herkese açıktır.

 

Ancak kamu düzeni veya özel hayatın gizliliği nedeniyle kapalı duruşma yapılabilir.

 

Anayasa m.141'e dayanır.

 

9. Hakimin Tarafsızlığı ve Bağımsızlığı İlkesi

Yargıç, davada tarafsız ve bağımsız olmalıdır.

 

Taraflardan hiçbirinin etkisi altında kalmamalı; objektif karar vermelidir.

 

1. Taraflarca Getirilme İlkesi (HMK m.25)

 Açıklama:

Bu ilkeye göre, mahkeme bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü vakıalar (olaylar) ve sunduğu deliller üzerinden karar verir.

 

Hakim, kendiliğinden olayları araştırmaz veya delil toplayamaz.

 

Hukuk yargılamasında pasif bir hakim vardır; aktif olan taraflardır.

 

 Amaç:

Tarafların kendi davaları üzerinde tasarruf edebilmesi ve adil bir yargılamanın sağlanmasıdır.

 

 Somut Örnek:

Ahmet, Mehmet'e karşı bir borç nedeniyle alacak davası açtı. Dava dilekçesinde Mehmet’in kendisine 50.000 TL borç verdiğini ve bunu ödemediğini ileri sürdü. Ancak borcun yazılı belgesini sunmadı.

 

Mahkeme, Mehmet’in gerçekten borcu olduğunu bilse bile, Ahmet delil sunmadığı sürece kendiliğinden gidip bankadan belge toplayamaz ya da tanık çağırıp sorgulama yapamaz. Çünkü bu ilkeye göre, delil getirme yükümlülüğü Ahmet’e aittir.

 

2. Hukuki Dinlenilme Hakkı (HMK m.27)

 Açıklama:

Hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkının temel unsurlarındandır. Dört ana unsuru vardır:

 

Tarafların yargılamadan haberdar olması (tebligat)

 

Açıklama yapabilme hakkı (iddia ve savunma)

 

Delil sunabilme hakkı

 

Açıklamaların dikkate alınması

 

 Somut Örnek:

Duruşmaya katılamayan Ayşe, kendisine gönderilen tebligatı hiç almamışsa ve bu nedenle savunma yapamamışsa, mahkeme bu eksiklik nedeniyle karar veremez. Çünkü Ayşe’nin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir.

 

3. Usul Ekonomisi İlkesi (HMK m.30)

 Açıklama:

Yargılamanın gereksiz şekilde uzamaması, masrafların artmaması ve davaların makul sürede sonuçlanması için önemlidir.

 

Hem mahkemeyi hem tarafları zaman, emek ve para açısından korur.

 

 Somut Örnek:

Bir bilirkişi raporu açık ve yeterliyken, hâkimin yeniden bilirkişi ataması, usul ekonomisi ilkesine aykırı olur. Çünkü ek rapor dosyaya yeni bir katkı sağlamayacak ve sadece yargılamayı uzatacaktır.

 

4. Dürüstlük İlkesi (HMK m.29)

 Açıklama:

Taraflar yargılamada dürüst davranmak zorundadır. Gerçeğe aykırı beyanda bulunamazlar, hile yapamazlar.

 

 Somut Örnek:

Bir kişi, davada "benim bu borçtan haberim yok" derken, elinde o borca ilişkin kendi imzasını taşıyan belge çıkarsa; dürüstlük ilkesini ihlal etmiş olur. Mahkeme, bu durumu tespit ederse kişiye kötü niyet tazminatı ya da yargılama gideri yaptırımı uygulayabilir.

 

5. Yargılamanın Aleniliği İlkesi (Anayasa m.141, HMK m.28)

 Açıklama:

Duruşmalar herkese açıktır.

 

Bu sayede yargılama şeffaf olur ve kamu vicdanı tatmin edilir.

 

Ancak özel durumlarda (örneğin, cinsel saldırı, boşanma gibi davalarda) duruşma kapalı yapılabilir.

 

 Somut Örnek:

Boşanma davasında taraflardan biri, özel hayatın gizliliğini gerekçe göstererek duruşmanın kapalı yapılmasını talep ederse, mahkeme bu talebi kabul edebilir. Böylece sadece taraflar, avukatları ve hakim içeri alınır.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN