KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASI DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ

KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASI DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ

KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASI DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ


 

KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASI DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ

 

KAYSERİ 8. AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA NO : 2023/108 Esas

DAVACI: 

VEKİLİ: Avukat Gizem Gül Uzun

 

DAVALI: 

VEKİLİ: 

KONU: Cevaba cevap dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASI DAVASI CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ

AÇIKLAMALAR:

Davalı, cevap dilekçesinde 2023/108 E. sayılı dava dilekçemizi ; "asılsız ve mesnetsiz, hiçbir dayanağı olmayan ve müvekkile karşı hakaretler ile gerçek dışı isnatlar içeren dava dilekçesi" olarak nitelendirmiştir. Davalı, dava dilekçemiz kapsamındaki delillerimizi görmezden gelmiştir. Davalının, cevap dilekçesinde tarafımıza isnat ettiğinin aksine; YALNIZCA MESNETSİZ, ASILSIZ, İSPATI MÜMKÜN OLMAYAN BEYANLARA YÖNELİK İDDİALARDA BULUNMUŞTUR. İşbu dilekçe ile davalıya cevap vermek tarafımıza hasıl olmuştur. 

Şöyle ki:

1- Tarafların boşanmalarına Kayseri 5. Aile Mahkemesi 2022/** Esas ve 2022/*** Karar sayılı ilamı ile karar verilmiş, işbu ilam ve dolayısıyla karar Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2022/**** Esas ve 2022/2245 Karar sayılı ilamıyla kesinleşmiş ve taraflar boşanmışlardır.

Tarafların boşanmalarındaki en önemli etken, davalının davacıya fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamasıdır. Keza bu şiddet yalnızca BTM ile giderilebilecek bir yaralama değil; müvekkilin cinsel organının işlevinin bozulmasına yol açacak işkence seviyesine ulaşmıştır. Keza yine davalının uygulamış olduğu şiddet, müvekkilin vücudunda gözle görülebilecek semptomlara (morluk, şişlik vb.) yol açmış, bu hususlar boşanma davasında fotoğraflar ile delil olarak sunulmuştur. Keza Kayseri 5. Aile Mahkemesi 2022/*** Karar sayılı ilamı ile davalı Nevras El ***** isimli şahsın, evlilik birliğinde kusurlu taraf olduğuna ve işbu durumdan mütevellit tarafların boşanmalarına, tarafların müşterek çocuklarının velayetlerinin müvekkile verilmesine ve davalının davacıya 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat ödemesine karar vermiştir. Sayın Mahkemenizden Kayseri 5. Aile Mahkemesi 2022/** Esas ve 2022/*** Karar sayılı dosyanın celbini talep ederiz.

1a- Müvekkil, davalının evlilik birliğinde müvekkile ve müşterek çocuklara uygulamış olduğu fiziksel ve psikolojik şiddetlere rağmen davalı ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişkinin kurulmasına itiraz etmemiştir. Müvekkilin itiraz etmemesinin sebebi; davalının müvekkile yönelik uygulamış olduğu fiziksel ve psikolojik şiddetin etkilerinden dolayı müvekkilin bu durumu düşünebilecek bir durumda olmamasından ötürüdür. Keza davalı, müvekkile uygulamış olduğu şiddeti tarafların yakınlarına ve akrabalarına dahi anlatmış ve müvekkilin psikolojisini bozmasına ve dış dünyadan soyutlanmasına sebep olmuştur. İşbu sebepten ötürü davalı hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına Özel hayatı gizliliğin ihlali sebebiyle suç duyurusunda bulunulmuştur.

1b- Davalı, Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 2022/***Karar sayılı ilamına itiraz etmiştir. Davalı 26.10.2022 tarihli istinaf dilekçesinde:

 ÜZERİNE İSNAT EDİLEN KUSURLARIN HİÇBİRİNE İTİRAZ ETMEMİŞ YALNIZCA DAVALIYA HÜKMEDİLEN TAZMİNATLARIN KALDIRILMASINI TALEP ETMİŞTİR. 

Davalı yan, cevap dilekçesinde müvekkile ve müşterek çocuklara uygulanan şiddet uygulandığına ilişkin beyanlarımızın asılsız ve mesnetsiz olduğunu iddia etmiştir. Bu iddia hakkaniyete aykırıdır. Müvekkilin ve müşterek çocukların maruz kalmış olduğu şiddet eylemleri tarafların boşanmalarına ve davalının tazminata hükmedilmesine sebep olmuştur. Davalı, yerel mahkemenin yalnızca tazminata yönelik hükümlerine itiraz etmiş ve müvekkile ve müşterek çocuklarına uygulanan şiddet eylemlerine yönelik herhangi bir itirazda bulunmamıştır.(EK-1) Davalının itirazı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 23/11/2022 tarihli 2022/**** Esas ve 2022/**** sayılı Kararıyla ESASTAN REDDEDİLMİŞTİR. Hüküm 27/12/2022 tarihinde kesinleşmiştir. 

2- DAVALI, CEVAP DİLEKÇESİNDE; İLK DERECE MAHKEMESİNİN KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİ KARARINA İTİRAZDA BULUNMAYIP, GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA İLİŞKİ TESİSİNİN KALDIRILMASI TALEBİMİZİN İYİ NİYETLİ OLMADIĞINI İDDİA ETMİŞTİR. BİZ BU İDDİAYI KESİNLİKLE REDDEDİYORUZ.

Dava dilekçemizde, söz konusu davayı neden açtığımıza dair hususlardan bahsetmiş olmamıza rağmen davalı yan bu durumu anlamaktan kaçınmış hatta ve hatta tarafımızın kötüniyetli olduğuna dair ithamda bulunmuştur. Söz konusu davanın neden açıldığını tekrarlamak tarafımızca zaruri bir hale gelmiştir.

Davalı baba, müvekkile müşterek çocukları görüşmeye getirdiğinde kaçıracağını, Suriye'ye götüreceğini ve bir daha annenin çocuklarını göremeyeceğini beyan etmiştir. Yine davalı, müvekkil ile olan telefon görüşmesinde müvekkile "seni dağa kaçırırım hiç kimse bir parçanı dahi bulamaz" demiştir. Davalının şantaj ve tehditlerinden dolayı tarafımızca Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Davalının bu tehdit ve şantajlarından sonra müvekkil, kendisinin ve çocuklarının can güvenliğinden korkmasından ötürü dışarıya çıkamamaktadır. 

3- DAVALI, CEVAP DİLEKÇESİNDE MÜVEKKİLİN ÇOCUKLARI GÖRÜŞ GÜNLERİNDE ADM'YE GETİRMEDİĞİMİZİ İDDİA ETMİŞTİR. DAVALI, MÜVEKKİLİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİKTEN SONRA MÜVEKKİL DIŞARIYA ÇIKMAYA BİLE KORKAR HALE GELMİŞTİR. DAVALI, MÜVEKKİLE HAYATI ZİNDAN ETTİKTEN SONRA KÖTÜNİYETLİ OLARAK BÖYLE BİR İDDİADA BULUNMUŞTUR.

Yukarıda bahsettiğimiz üzere müvekkil, kendisi ve çocuklarının can güvenliği nedeniyle dışarıya çıkmaya bile korkar hale gelmiştir. Bu durum hala sürmektedir. İlk derece mahkemesi müşterek çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir. Müşterek çocuklar davalı baba ile görüşmek istememelerine rağmen müvekkil ilk derece mahkemesinin kararına uymuş ve çocukları mahkemenin belirlemiş olduğu günlerde davalıya bırakmıştır. Davalının, müşterek çocuklara kötü davranmasından ötürü müşterek çocuklar davalı babalarıyla görüşmek istememişlerdir. Keza bu durum 09.03.2023 tarihli SİR raporunda da sarih bir şekilde gözlemlenmiştir. Müşterek çocuklar babaları ile ilgili olarak konuşmaktan dahi korkmaktadırlar. Tüm bunlara rağmen müvekkil, düzenli olarak müşterek çocukları görüşme günlerinde ADM'ye bizzat götürmüştür. Müşterek çocuklar görüşme merkezinde ağlamışlar ve davalıyla görüşmek istememişlerdir. Müşterek çocukların davalıyla görüşmek istemediklerine dair video ve ses kayıtları mevcuttur ve Mahkemenize sunulacaktır.

FAKAT

Davalı ile müvekkil arasında, yukarıda bahsettiğimiz tehdit ve şantaj içerikli konuşmalar gerçekleştikten sonra müvekkil dışarı çıkmaya dahi korkar hale gelmiştir. Bütün bunlara rağmen davalı yan, bu durumu bile kötüniyetli olarak tarafımıza yöneltmiştir. Müvekkilin çocukları ADM'ye getirmediğini ve emri uygulamadığını iddia etmişlerdir. Davalının, müvekkili dışarıya bile çıkmaya korkar hale getirip, üstüne cevap dilekçesinde müvekkilin emri yerine getirmediğini iddia etmişlerdir. Davalı taraf, kötüniyetli olduğunu açıkça belli etmiştir. 

Davalının müşterek çocukların kaçıracağına dair tehditlerinden dolayı Sayın Mahkemeniz'den kişisel ilişkinin kaldırılmasını; Mahkemeniz aksi görüşte ise müşterek çocuklar ile davalının çocuk görüşme merkezinde görüştürülmesine karar verilmesini talep ederiz.

4- DAVALI CEVAP DİLEKÇESİNDE, "BIRAKALIM BİR BABAYI, BELİRTİLEN İDDİALAR HERHANGİ BİR İNSAN TARAFINDAN YAPILACAK DAVRANIŞLAR DEĞİLDİR. BELİRTİLEN İDDİALARIN GERÇEKLEŞTİĞİ DAVACI YAN TARAFINDAN BİLİNİYOR İSE DERHAL SUÇ DUYURUSUNDA BULUNARAK İDDİALAR İSPAT EDİLMELİ VE EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BELİRTİLEN KİM OLURSA OLSUN DERHAL CEZALANDIRILMALIDIR" ŞEKLİNDE BEYAN VE İDDİADA BULUNMUŞTUR.

Davalının, müvekkile uygulamış olduğu fiziksel şiddet, tarafların arasındaki 2022/** Esas sayılı boşanma davasına sunulmuş delillerle sabittir. Yine davalının, müvekkile uygulamış olduğu fiziksel şiddete dair ses kayıtları mevcuttur ve bu sebeple tarafımızca suç duyurusunda bulunulmuştur. Davalı yanın cevap dilekçesinde de belirtmiş olduğu üzere; müvekkile uygulanan şiddet, tehdit ve şantaj eylemleri bir insan tarafından yapılacak davranışlar değildir. BU FİİLLERİ İSNAT EDEN KİŞİ DERHAL CEZALANDIRILMALIDIR. Tarafımızca davalı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup, davalı hakkındaki soruşturmalar devam etmektedir.

5- DAVALI CEVAP DİLEKÇESİNDE, TARAFIMIZCA ÇOCUKLARIN YARARININ GÖZETİLMEDİĞİNİ İDDİA ETMİŞTİR. BU İDDİALAR MESNETSİZ OLUP, TARAFIMIZCA KESİNLİKLE KABUL EDİLMEMEKTEDİR.

Davalı, cevap dilekçesinde bahsedildiğinden ziyade, şiddete meyilli ve psikolojik sıkıntıları olan bir kişiliktir. Müşterek çocukları döven, çocuk psikolojisinden anlamayan, çocuk gelişimi hakkında bihaber bir kişiliktir. Davalının, müşterek çocukları ile görüştürülmesi çocukların kişisel gelişimleri ve psikolojilerinin tekrardan bozulmaması adına çocuklar yararına olacaktır.

DAVALI İMAM NİKAHLI YENİ EŞİYLE ÇOCUKLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE CİNSEL İLİŞKİYE GİREBİLECEK KADAR HAYASIZCA HAYAT SÜRMEKTEDİR. DAVALININ MÜŞTEREK ÇOCUKLARLA GÖRÜŞTÜRÜLMESİ ÇOCUKLARIN KİŞİSEL GELİŞİMLERİ AÇISINDAN OLUMSUZ OLACAKTIR VE YİNE DAVALININ, ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİNİ İDRAK EDEBİLECEK KABİLİYETİ BULUNMAMAKTADIR.

6- DAVALININ NAFAKASINI DÜZENLİ ÖDEDİĞİ İDDİALARINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ

Davalı yan cevap dilekçesinde nafaka konusunda tarafımızın zorluk çıkarmasına rağmen davalı üzerine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının düzenli olarak ödendiğini belirtmiştir. Nafaka ile alakalı olarak bu şekilde bir iddia da bulunulması tarafımızca komik bulunmuştur. Keza davalı, müvekkile ödemesi gereken nafakaları ödemediğinden ötürü davalı aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Davalı, icra takibinin akabinde nafakalarını zoraki olarak ödemeye başlamıştır. Davalı tarafın bu hususu bilmesine rağmen nafakaları düzenli olarak ödediğini belirtmesi hakkaniyete aykırıdır. 

Ayrıca

Davalı, cevap dilekçesinde "Zaten mevcut şartlarda iştirak nafakası ödemekle çocukların maddi açıdan ihtiyaçlarını da müvekkilim olan baba görmektedir" şeklinde bir iddia da bulunmuştur. Davalı, müşterek çocukların her birine 300,00 TL iştirak nafakası ödemektedir. Bu kadar cüzi bir meblağ ödemesine karşın maddi açıdan ihtiyaçlarını gördüğünü iddia etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Ülkemizin ekonomik şartları gözetildiğinde 300,00 TL bir çocuğun aylık süt masrafını karşılamaya bile zar zor yetmektedir. İşbu sebeple müşterek çocukların bütün ihtiyaçları müvekkil tarafından karşılanmaktadır. Müvekkilin bu durum ile ilgili olarak herhangi bir şikayeti yoktur. Keza müvekkil, çocuklarına canını feda edebilecek bir kadındır. Davalı baba, ekonomik açıdan iyi durumda olduğunu belirtmiştir fakat bu durum da çelişkilidir. Şöyle ki, davalının cevap dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davalı baba bir çocuğun masrafları için 300,00 TL gibi bir rakamı yeterli olarak görmektedir. Davalı baba, babalıktan ve bunun doğurduğu masraflardan bihaberdir. Keza davalı, çocuklarına bir çift çorap almaya dahi tenezzül etmemiş, müşterek çocuklar için tüm harcamalar müvekkil tarafından bizzat yapılmıştır.

7- DAVALININ CEVAP DİLEKÇESİNDE BAHSETMİŞ OLDUĞU İDDİALAR GERÇEK İLE ALAKASI OLMAYIP, DAVALININ İDDİALARININ YALAN OLDUĞU TARAFIMIZCA İSPATLANABİLECEK DURUMDADIR.

Davalı cevap dilekçesinde, SİR raporunda bulunduğu beyanların esas alınmasını istemiştir fakat bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Davalı, SİR raporunda müşterek çocukları Suriye'ye kaçırmak gibi bir düşüncesi olmadığını ve yine davalı, çocukları alıkoymak gibi bir düşüncesi olmadığını söylemiştir. Herhangi bir suçun failinin, işleyeceği suçu kabul etmesi hayatın olağan akışına aykırılık doğuracağından ötürü bu beyanların esas alınması mümkün değildir. Tarafımızca kesinlikle reddedilmektedir.

Yine davalı, müşterek çocukların 1.5 senedir kendisi ile görüştürülmediğini iddia etmiştir. Bu iddia tarafımızca kesinlikle kabul edilmemektedir. Davalının bu iddiası tamamıyla yalandır. Müvekkil, mahkemenin belirtmiş olduğu görüşme günlerinde çocuklarını götürmüştür. Yine çocuklar belirtilen günlerde davalı babalarıyla birlikte yaşamışlardır. Müşterek çocuklar babalarıyla görüştüğü ve birlikte yaşadıkları bu dönemde davalının, çocuklara karşı hal, hareket ve davranışlarından yine davalının haysiyetsiz yaşam düzeninden ötürü çocuklar davalıyla görüşmeye götürüldüğünde bağırarak ağlamakta ve babalarıyla görüşmeyi reddetmişlerdir. Keza SİR raporunda da müşterek çocukların, davalı babanın ismini duydukları anda korkmaları ve çekingen davranması işbu sebepledir. 

Bütün bu sebeplere rağmen SİR raporunun sonucunun kişisel ilişkinin devamına yönelik olması hakkaniyete aykırıdır ve tarafımızca SİR raporuna karşı itiraz edilmiş, yeniden SİR raporu düzenlenmesi talep edilmiştir.

HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK, Yargıtay İçtihatları ve ilgili her türlü yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: 

1. Kayseri Aile Mahkemesi 26.09.2022 Tarihli, 2022/** Esas ve 2022/*** Karar sayılı dosyası

2. ********************'in 26.09.2022 Tarihli istinaf dilekçesi

3. ADM Kayıtları

4. Davalının GSM numarasına ait HTS kayıtları

5. Sosyal İnceleme Raporu

6. Tanık Beyanları

7. Yemin

8. Ses ve Mesaj Kayıtları ve her türlü sair delil.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen durumlar ve Sayın Mahkemenizce resen gözetilecek hususlar çerçevesinde

1. Haklı Davamızın KABULÜNE,

2. Müşterek Çocuklar ile davalı arasında kurulan kişisel ilişki tesinin kaldırılmasına; Mahkemeniz aksi kanaatte ise müşterek çocuklar ile davalının görüşmelerinin yalnızca görüş merkezinde yapılmasına dair karar VERİLMESİNE,

3. Yargılama giderlerinin davalı tarafa bırakılmasını bilvekale saygılarımızla arz ve talep ederiz. 14.04.2023

DAVACI VEKİLİ

AV. GİZEM GÜL UZUN

EKLER

1- Davalının (N***************) Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 26.09.2022 tarihli 2022/** Esas ve 2022/*** sayılı kararına karşı 26.10.2022 tarihli itiraz dilekçesi 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN