KENDİSİNİ DURDURAN POLİSE POLİTİK GÖNDERMELİ HAKARET

KENDİSİNİ DURDURAN POLİSE POLİTİK GÖNDERMELİ HAKARET

KENDİSİNİ DURDURAN POLİSE POLİTİK GÖNDERMELİ HAKARET


KENDİSİNİ DURDURAN POLİSE POLİTİK GÖNDERMELİ HAKARET

KENDİSİNİ DURDURAN POLİSE POLİTİK GÖNDERMELİ HAKARET

Yargıtay

T.C YARGITAY 18.HD

Esas:   2015/3536

Karar:   2015/4411

Karar Tarihi:   08/07/2015

Özet: Kendisini durduran polise “Hükümete para mı lazım?” diyen şahsın bu sözleri polise yönelik hakaret değil, ağır eleştiri ve kaba hitap tarzı olduğundan yerel mahkemece verilen hapis cezası yerinde değildir.

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak :

1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın, kırmızı ışık ihlali nedeniyle kendisine idari para cezası uygulayan müşteki polis memurlarına söylediği ve mahkemece hakaret kabul edilen “hükümete para mı lazım oldu” şeklinde, ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, müşteki polislerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,

2- Kabule göre de;

a) TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmeli, TCK’nın 3. maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” ilkesi de gözetilmelidir.

Her ne kadar TCK’nın 125/3. maddesinde hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para cezası olarak seçilmesine engel olmayacağı gözönünde bulundurulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden daha önce sabıkası bulunmayan sanık hakkında temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi,

b) CMK’nın 231/6. maddesi uyarınca, adli sicil kaydı bulunmayan ve yeniden suç işlemeyeceği kanaatiyle verilen hapis cezası ertelenen sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, “sosyal ve ekonomik durumu ile savunma ve davranışlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde cezanın caydırıcı olmayacağı” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/07/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Avukat Gizem Gül Uzun'un karara ilişkin yorumu;

 

Hakaret ile kaba ve nezaket dışı sözler arasındaki fark, genellikle kullanılan ifadenin aşağılayıcı, küçültücü ve kişinin onurunu hedef alan niteliğine dayanır. Bu iki kavram arasındaki ayrım, özellikle hukuki ve sosyal bağlamlarda önemli olabilir, çünkü hakaret Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak düzenlenmişken, kaba ve nezaket dışı sözler genellikle sadece hoş karşılanmayan veya toplumun genel kabul görmüş normlarına aykırı sözlerdir.

 

Aşağıda, bu iki kavram arasındaki farkları daha ayrıntılı olarak açıklayalım:

KENDİSİNİ DURDURAN POLİSE POLİTİK GÖNDERMELİ HAKARET

1. Hakaret Nedir?

Hakaret, bir kişinin şeref ve haysiyetini zedelemeyi amaçlayan, doğrudan aşağılama, küçümseme, aşağılık hissettirme ve onur kırma amacı güden sözlü veya yazılı ifadeler bütünüdür. Hakaret, birinin kişisel değerini ve toplumdaki saygınlığını hedef alır.

 

Türk Ceza Kanunu'nda, hakaret suçu Madde 125'te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, birine hakaret etmek suçtur ve hakaretin cezai yaptırımları vardır.

Hakaretin belirleyici özelliklerinden biri, doğrudan bir kişinin kişiliğine saldıran ve onu toplum içinde küçük düşürmeye yönelik ifadeler olmasıdır.

Hakaretin Örnekleri:

"Sen bir aptalsın!"

"Senin gibilerin yaşaması gereksiz!"

"Herkes senden nefret ediyor!"

"Sen bir *****sin!"

Bir kişiyi, ırkı, cinsiyeti, dini veya sosyal statüsü üzerinden küçük düşüren ifadeler.

Hukuki Yönü: Hakaret suçunun cezai yaptırımları vardır ve mağdur, şikayetçi olursa, hapis cezası veya para cezası uygulanabilir.

 

2. Kaba ve Nezaket Dışı Sözler Nedir?

Kaba ve nezaket dışı sözler ise, kişinin onurunu doğrudan hedef almayan, ancak hoş karşılanmayan, saygısız veya toplumun genel kabul görmüş adabına aykırı olan sözlerdir. Bu tür ifadeler, genellikle hoşgörüsüzlük, sevimsizlik veya edebe aykırılık ifade eder, ancak kişinin şahsiyetine veya onuruna yönelik doğrudan bir saldırı içermez.

 

Kaba sözler toplumda genellikle hoş karşılanmaz ve kişinin toplum içindeki saygınlığını zedeler. Ancak kaba sözlerin amacı, doğrudan insanın onurunu hedef almak değil, sadece toplumun normlarına uygun olmayan bir dil kullanmaktır.

Kaba ve Nezaket Dışı Sözlere Örnekler:

"Sana bir tane fırça çekeyim de gör!"

"Biraz daha sessiz ol, kimse seni duymak istemiyor."

"Gözünü seveyim, sus artık."

"Seninle işim bitti, defol git!"

"Ne kadar da iticisin!"

Hukuki Yönü: Kaba ve nezaket dışı sözler genellikle suç teşkil etmez. Ancak, söz konusu ifade hakaret sınırlarına giriyorsa, o zaman cezai yaptırımlar söz konusu olabilir.

 

3. Aralarındaki Temel Farklar

Amacın Farklılığı:

 

Hakaret, kişinin şeref ve haysiyetine yönelik bir aşağılama amacı taşır.

Kaba sözler ise genellikle kişinin onuruna yönelik bir saldırı içermez, sadece toplumsal nezaket kurallarına aykırı davranışlardır.

Cezai Yaptırım:

 

Hakaret, Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak tanımlandığı için cezai yaptırımları vardır.

Kaba sözler yalnızca hoş karşılanmayan davranışlar olup cezai yaptırım gerektirmez, ancak hakaret sınırına dayanırsa, hakaret olarak değerlendirilebilir.

Toplumsal Kabul:

 

Hakaret toplumda genellikle kesinlikle kabul edilmez ve kişisel bir saldırıdır.

Kaba sözler, bazen sosyal bağlama göre daha hoşgörüyle karşılanabilir, ancak yine de genellikle saygısızlık ve edebe aykırılık olarak görülür.

4. Hukuki Uygulama ve Dava Süreci

Hakaret Davası: Bir kişi hakaret suçuna uğradığında, mağdur şikayetçi olabilir ve hakaretin ceza davalarına konu olmasını sağlayabilir. Eğer hakaret ağır şekilde yapılmışsa (örneğin, internet üzerinden yapılmışsa) kişilik haklarının ihlali sebebiyle manevi tazminat davası da açılabilir.

 

Kaba Sözler: Kaba sözler hukuki anlamda hakaret suçuna dönüşmedikçe genellikle sosyal bir mesele olarak kalır. Ancak bu tür ifadeler de bazen işyerinde veya resmi ilişkilerde disiplin suçu teşkil edebilir.

 

5. Sonuç

Hakaret: Kişinin onurunu ve şerefini zedeleyen, aşağılayıcı ve küçültücü sözlerdir. Hukuki anlamda, hakaret, cezai suç olarak kabul edilir ve mağdur şikayetçi olursa, cezai yaptırımlar uygulanabilir.

 

Kaba ve Nezaket Dışı Sözler: Bu tür sözler, genellikle kişinin onurunu hedef almaz, ancak toplumsal nezaket kurallarına aykırıdır. Kaba sözler, doğrudan hakaret sayılmadığı sürece cezai sorumluluk doğurmaz, ancak yine de hoş karşılanmaz ve toplumsal bağlamda olumsuz sonuçlar doğurabilir.

 

Bu farklar, toplumsal ilişkiler ve hukuki başvurular açısından önemli olabilir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN