ESTETİK AMELİYAT, ESER SÖZLEŞMESİNİN KONUSU OLDUĞUNDAN ESTETİK OPERASYONLARDA DOKTOR, HASTANIN TALEP ETTİĞİ SONUCU GARANTİ ETMEK ZORUNDADIR.
15. Hukuk Dairesi 2019/2716 E. , 2019/3692 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik amaçlı tıbbi müdahaleden kaynaklanmakta olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin küçük yaşta geçirdiği kaza sebebiyle burun kemiği kırıldığını, ameliyat olduğunu, davalı şirkete ait 20.06.2012 tarihinde bu hastanede çalışan doktor tarafından ameliyat edildiğini, davalı doktorun hem nefes alma güçlüğünün geçeceğini, hem de şekil bozukluğunun düzeleceği konusunda müvekkiline garanti verdiğini, ameliyat sonrasında müvekkilinin burnunun düzelmediğini, aksine hem burnundan nefes almasının daha da kötü ve çirkin bir hale geldiğini, burnun sol tarafının içine çöktüğünü, davalı doktorun yaptığı ameliyattan sonra şikayetlerinin daha da arttığını, müvekkilinin 09.10.2015 tarihinde yeniden ameliyat olmak zorunda kaldığını, ameliyat için 14.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, kötü günler geçirdiğini, manevi çöküntüye maruz kaldığını belirterek 14.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıya ameliyat sonuçlarıyla ilgili olarak, sonucun iyi olması için gerekli her şeyin yapılacağı dışında hiçbir garanti verilmediğini, bu tür sorunların olabileceğinin yazılı ve sözlü olarak anlatıldığı ve yazılı onayının alındığını, davacının ilk sorunlar ortaya çıktığında davalıya başvurması gerektiğini, bunun yanında davacının ikinci ameliyat için ödediği ücretin içinde başka ameliyatın da olduğunu, istediği tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davalılara izafe edilecek kusur bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine...Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce yapılan incelemede; davacının istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasında davacıya estetik müdahalelerde bulunulması kararlaştırılmıştır. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK'nın 355. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir. Komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine yüklenicinin (hekimin) sorumluluğundadır.
Diğer yandan, 04.04.1997 tarihinde imzalanan ve 09.12.2003 tarihinde 25311 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren ve iç hukukumuzun bir parçası haline gelen AVRUPA BİYOTIP SÖZLEŞMESİ 16.03.2004 tarihinde onaylanmış olup, sözleşmenin "Meslek Kurallarına Uyma" başlıklı 4. maddesinde, "araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir." düzenlemesi karşısında, davacıya hastane ortamında tıbbi müdahalede bulunulduğuna göre bu sözleşme hükümleri de esas alınarak uyuşmazlığın çözümü zorunludur. Sözleşmenin 4. maddesinde kastedilen standardın da, tıbbi standart olduğu tartışmasız olup, tıbbi standartlara aykırılık teşhis ya da tedavi aşamasında ya da müdahale sonrasındaki süreçte noksanlık ya da yanlışlık şeklinde gerçekleşebilir. “Tıbbi Standart” hekimin tedavinin amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerek ispatlanmış bulunan, hekim tecrübesi ve doğa bilimlerinin o anki ulaştığı düzeyi ifade etmekte olup, denenmiş ve bilinen temel meslek kurallarıdır. Sözleşmenin eser niteliğindeki “estetik müdahalelerde” de uygulanacağının kabulü zorunludur.
Davacı, burun estetiği gayesiyle yani estetik amaçla davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanmasının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.
Somut olayda ise; dosya kapsamına göre davalı tarafından yapılan operasyondan sonra oluşan ve giderilemeyen şekil bozukluğunun başka bir uzman tarafından giderildiği anlaşılmaktadır. Davalı savunmasında davacıyı ikinci operasyon için çağırdıklarını ancak gelmediğini açıklamıştır. Davalının edimi Borçlar Kanunu’nda düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine göre sonuç taahhüdünü içermekte olup bu taahhüdün ilk operasyonda yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Güveni sarsılmış olan davacının ikinci operasyon için davalıya gitmesi beklenemeyeceğinden davacının burun ile ilgili estetik operasyon için yaptığı masrafın yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile hesaplattırılıp ayrıca manevi tazminat talebi yönünden de değerlendirme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile...Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 30.09.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
AVUKAT GİZEM GÜL UZUN'UN KARARA İLİŞKİN YORUMU;
ESTETİK AMELİYAT ESER SÖZLEŞMESİNİN KONUSUDUR
Hayır, estetik ameliyatlar eser sözleşmesinin konusu olabilir, ancak estetik operasyonlarda doktor, hastanın talep ettiği sonucu garanti etmek zorunda değildir.
Eser Sözleşmesi ve Estetik Ameliyat:
Estetik ameliyatlar, Türk Borçlar Kanunu'na göre genellikle bir eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilir. Eser sözleşmesi, bir tarafın (doktorun) belirli bir işi yapmak ve sonucu elde etmek için diğer tarafa (hastaya) karşı sorumluluk taşıdığı sözleşmelerdir. Bu bağlamda, estetik ameliyat da doktorun bir iş yapma yükümlülüğünü taşıdığı bir sözleşmedir.
Doktorun Sorumluluğu:
Bir doktor, estetik bir ameliyatı yaparken, başarılı bir işlem yapmak için gerekli bilgi ve uzmanlığa sahip olmalıdır. Ancak, estetik operasyonlar, kesin sonuçların garanti edilemeyeceği riskli ve subjektif işlemler olabilir. Doktor, yeterli özen ve dikkatle ameliyatı yapmalı, mesleki bilgi ve becerisini kullanarak hastayı bilgilendirmelidir. Ancak, estetik operasyonların sonucunda istenen görsel veya fonksiyonel değişikliklerin tam anlamıyla garantilenmesi mümkün değildir.
Garanti Edilemeyecek Sonuçlar:
Estetik operasyonlarda doktor, en iyi sonucun elde edilmesi için gerekli özeni göstermek zorundadır, ancak hastanın talepleri doğrultusunda tam olarak garanti verilen bir sonuç sağlanması beklenemez.
Estetik kaygılar kişiseldir ve bir kişinin istediği sonuç, diğer bir kişi için tatmin edici olmayabilir. Bu nedenle, estetik operasyonlar sonucunda elde edilecek görsel veya yapısal sonuç tamamen garanti edilemez.
Hastanın talepleri ve doktorun uygulama biçimi farklılık gösterebilir, dolayısıyla sonuçların her zaman tam olarak uyuşması beklenemez.
Hastanın Hakları ve Doktorun Yükümlülüğü:
Doktor, hastayı estetik operasyon hakkında doğru bir şekilde bilgilendirmeli ve olası riskleri ve beklenen sonuçları açıkça açıklamalıdır. Eğer doktor, sözleşme sırasında eksik bilgi verir veya beklenen sonucu açıkça belirtmeden garanti verirse, hatalı uygulama ve ihmal nedeniyle hukuki sorumluluk taşıyabilir.
Ancak garanti verme yükümlülüğü, estetik operasyonlar için genellikle geçerli değildir. Estetik cerrahiden elde edilecek sonuçlar, kesinlik taşımayan, değişken sonuçlar olduğu için, doktorun yalnızca özenli bir şekilde çalışması beklenir, ancak garanti edilmesi mümkün olmayan sonuçlar için sorumluluk taşımaz.
Sonuç:
Estetik ameliyatlarda doktor, hastanın talep ettiği sonucu garanti etmek zorunda değildir. Ancak, doktor, gerekli özeni ve mesleki bilgiyi kullanarak, işlemi doğru şekilde yapmalı ve hastayı olası riskler ve sonuçlar hakkında doğru bir şekilde bilgilendirmelidir. Sonuçların garanti edilmesi, estetik cerrahinin doğasında olan belirsiz ve kişisel bir faktör olduğu için, garanti verme zorunluluğu yoktur.