Cinsel Taciz, Küçük Düşürücü Suç Niteliğinde midir ?

Cinsel Taciz, Küçük Düşürücü Suç Niteliğinde midir ?

Cinsel Taciz, Küçük Düşürücü Suç Niteliğinde midir ?


Cinsel Taciz, Küçük Düşürücü Suç Niteliğinde midir ?

Cinsel Taciz, Küçük Düşürücü Suç Niteliğinde midir ?
Yargıtay
T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 
Esas: 2014/20560 
Karar: 2015/4947 
Karar Tarihi: 19/03/2015

Özet: Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, “davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava “küçük düşürücü suç işleme” sebebine dayanılarak açılmıştır, işlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.


Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, “davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan “küçük düşürücü suç işleme” sebebine dayanılarak açılmıştır, işlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 KARARA İLİŞKİN GÖRÜŞÜMÜZ:

Türk Medeni Kanununda suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, boşanma nedeni olarak kabul edilmiştir. Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi ve bu sebepten ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenecek bir durum değilse, bu eş her zaman boşanma davası açabilecektir. 

Davacının, küçük düşürücü suç işlemeye dayanarak boşanma davası açması için gerekli şartlar; söz konusu suçun evlilik birliği içerisinde işlenmiş olması, işlenen suçun toplum nezdinde küçük düşürücü nitelikte olması ve söz konusu suç nedeniyle ortak yaşamın sürdürülmesi beklenemez olmasıdır. 

Yargıtay'ın kararına konu olayda da davalı on iki yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunmuştur. Bahse konu suç toplum nezdinde oldukça yüz kızartıcı ve utanç vericidir. Hem ahlak kuralları hem de toplum tarafından reddedilen de bir suçtur. Dolayısıyla eşin evlilik birliğini devam ettirmesi güçtür. Dolayısıyla boşanma sebebinin kabul edilmesi gerekmektedir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN