Cinsel Saldırı Suçunda Fiziksel Temasın Cinsel Amaçla Gerçekleşmesi Gerekir mi?

Cinsel Saldırı Suçunda Fiziksel Temasın Cinsel Amaçla Gerçekleşmesi Gerekir mi?

Cinsel Saldırı Suçunda Fiziksel Temasın Cinsel Amaçla Gerçekleşmesi Gerekir mi?


Cinsel Saldırı Suçunda Fiziksel Temasın Cinsel Amaçla Gerçekleşmesi Gerekir mi?

Cinsel Saldırı Suçunda Fiziksel Temasın Cinsel Amaçla Gerçekleşmesi Gerekir mi?
Yargıtay
T.C. Yargıtay 14. CD
Esas:
 2016/5191
Karar: 2020/1034
K.T.: 10.02.2020

Özet: Cinsel saldırı suçunun oluşması için fiziksel temasın cinsel amaçla gerçekleştirilmesi gerekir.

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Cinsel saldırı (katılan …’ya yönelik), kasten yaralama (mağdur … ile katılan …’ya yönelik ayrı ayrı)

HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince yerilen, hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, CMUK’mn 305/1. maddesi gereğince kesin olan hükümlerin temyizi mümkün bulunmadığından, sanık hakkında mağdur …’a yönelik kasten yaralama suçundan doğrudan belirlenen 3.000 TL adli para cezasına dair hükümle ilgili temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin katılan …’ya yönelik cinsel saldırı ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:

K A R A R

Sanık hakkında katılan …’ya yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlenmiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda ise 5275 sayılı CGTİK’nın 106/3. maddesine göre uygulama yapılacağı gözetilmeden, infazı da kısıtlar biçimde ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğine dair TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,

Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nm 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, bu suçtan kurulan hükmün 2-f paragrafında yer alan “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına (yapılamadı)” ibaresinin karardan çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Sanık hakkında katılan …’ya yönelik cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;

Sanığın olay günü katılanın koluna dokunması şeklindeki eyleminin cinsel amaçla gerçekleştirildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN