ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREV ALANI
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREV ALANI: GENEL GÖREVLİ MAHKEME NİTELİĞİ BAĞLAMINDA BİR İNCELEME
GİRİŞ
Hukuk mahkemeleri, özel hukuk uyuşmazlıklarını çözmek amacıyla teşkilatlanmış yargı birimleridir. Bu yapı içinde Asliye Hukuk Mahkemeleri, sistemin merkezinde yer alan ve birçok özel uyuşmazlığın çözümünde başvurulan temel yargı organıdır. Hukuk yargılamasında görevli mahkemenin belirlenmesi, doğrudan usul hukukunun temel ilkelerinden biri olan “görevle ilgili kamu düzeni” ilkesine dayanır. Yanlış görevli mahkemede açılan davalar, ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanının doğru anlaşılması hem teorik hem de pratik açıdan büyük önem taşır.
Bu çalışmada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve diğer özel kanunlar çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı incelenecek; genel görevli mahkeme niteliği, istisnaları ve uygulamada karşılaşılan sorunlara değinilecektir.
GELİŞME
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin Hukuki Statüsü ve Kuruluşu
Asliye Hukuk Mahkemeleri, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkında Kanun uyarınca kurulur. Her il ve ilçede en az bir adet asliye hukuk mahkemesi bulunur. Gerekli görülen yerlerde ihtisaslaşmış Asliye Hukuk Mahkemeleri de kurulabilir (örneğin Aile Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi vb.).
2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Genel Görevli Mahkeme Niteliği
HMK m.2/1 uyarınca:
“Dava konusunun değer veya miktarına bakılmaksızın, malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalardan özel mahkemelerin görevine girmeyenler asliye hukuk mahkemelerinde görülür.”
Bu düzenlemeye göre Asliye Hukuk Mahkemesi, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, genel görevli mahkemedir.
Yani bir davada görevli mahkemenin hangisi olduğu belirlenirken eğer başka bir özel mahkeme (aile, iş, tüketici vs.) görevli değilse, görev otomatik olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir.
3. Asliye Hukuk Mahkemesinin Görev Alanına Giren Davalar
Aşağıdaki davalar Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanına girer:
a) Tapu ve Tescil Davaları
Mülkiyetin tespiti, tapu iptal ve tescil davaları
Kadastroya ilişkin bazı itirazlar (kadastro mahkemesi yoksa)
b) Miras Hukukuna İlişkin Davalar
Tereke tespiti
Mirasçılık belgesine itiraz
Vasiyetnamenin iptali
c) Şahıs Varlığına İlişkin Davalar
İsim ve yaş düzeltme (Nüfus davaları – genel görevli mahkeme)
Kişilik haklarına saldırının önlenmesi veya tazmini
d) Diğer Özel Hukuk Davaları
Satış sözleşmesinden doğan davalar
Haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme davaları
Genel alacak ve tazminat davaları (tüketici mahkemesi görevli değilse)
4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Görevine Girmeyen Haller
Asliye Hukuk Mahkemesi, özel kanunlarla görev başka mahkemelere verilmişse, artık görevli değildir. Bunlara örnek:
İş Mahkemesi: İş sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar
Aile Mahkemesi: Boşanma, velayet, nafaka, evlilik birliğinden doğan davalar
Tüketici Mahkemesi: Tüketici işlemlerinden doğan davalar
İcra Hukuk Mahkemesi: Takip hukuku işlemleri (itiraz, şikâyet)
Görevli olmayan mahkemede dava açılırsa ne olur?
Mahkeme, davayı usulden reddeder (HMK m.114 ve 115). Bu nedenle görev kurallarına titizlikle uyulmalıdır.
5. Uygulamada Karşılaşılan Bazı Sorunlar
Görev ile yetki karıştırılmaktadır: Görev kamu düzenindendir, taraflarca değiştirilemez. Yetki ise çoğu zaman taraflar arasında anlaşmayla belirlenebilir.
İhtisas mahkemelerinin görev alanları dar yorumlanmaktadır: Tüketici veya iş mahkemelerinin görev alanına giren bazı davalar hâlâ Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmakta, bu da süre kaybına yol açmaktadır.
Görevin belirlenmesinde dava konusunun mahiyeti önemlidir: Yalnızca dava başlığındaki ifadeye değil, taleplerin içeriğine bakılmalıdır.
SONUÇ
Asliye Hukuk Mahkemesi, hukuk yargılaması sistemimizde genel görevli mahkeme olarak çok geniş bir görev alanına sahiptir. Malvarlığı ve kişilik haklarına ilişkin pek çok dava, özel mahkemelerin görevli olmadığı durumlarda bu mahkemede görülür. Ancak görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, görevli mahkemede dava açılıp açılmadığının titizlikle incelenmesi, hem yargılamanın sağlıklı işlemesi hem de hak kayıplarının önlenmesi açısından zorunludur.
Gelecekte, ihtisas mahkemelerinin görev alanlarının daha açık biçimde belirlenmesi ve uygulayıcıların görev konusundaki bilinç düzeyinin artırılması, hukuk yargısının verimliliğini büyük ölçüde artıracaktır.
Kaynakça (İsteğe Göre Genişletilebilir)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile BAM Kuruluşu Hakkında Kanun
Kuru, Baki, "Medeni Usul Hukuku", İstanbul, 2015.
Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özekes, M., "Medeni Usul Hukuku", Ankara, 2021.
Yargıtay Kararları (çeşitli içtihatlar)