GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
SAHABİYE MAH.TEOMAN SOK.AVUKATLAR İŞ HANI
BİNA NO:9 KAT:5 DAİRE NO:501
TİCARİ BORÇLARA KEFALET
Ticari borçlara kefalet halinde de müteselsil sorumlulukta olduğu gibi, kanunda aksine hüküm yoksa veya sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, kefaletin müteselsil sorumluluğa yol açtığı kabul edilmektedir.
Bu hükme göre borcun ticari olması halinde asıl borçlu ile kefil veya kefiller arasında müteselsil kefalet söz konusu olmaktadır.
TKHK 4.MADDE 6.FIKRA
''Tüketici işlemlerinde, tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılır. Tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatlar diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılır.''
TARAFLAR TÜKETİCİ İŞLEMLERİNDE KEFALETİN MÜTESELSİL KEFALET OLDUĞUNU KARARLAŞTIRSA BİLE, TÜKETİCİ EDİMLERİNE KARŞI ALINAN ŞAHSİ TEMİNATLAR, ADİ KEFALET OLARAK NİTELENDİRİLİR. BU BAKIMDAN, TİCARİ NİTELİKTE BİR BORCUN VARLIĞININ KABUL EDİLDİĞİ DURUMLARDA DAHİ, TÜKETİCİNİN EDİMLERİNİN TEMİNATI İÇİN VERİLEN KEFALET, MÜTESELSİL DEĞİL ADİ KEFALET OLARAK KABUL EDİLİR.
Kefalet sözleşmesinin şekli nasıldır?
Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz.
*Yazılı olarak yapılmalı.*Kefilin sorumlu olacağı azami miktar belli olmalı.*Kefalet tarihi belli olmalıdır.
Ticari niteliği haiz olmayan borçlara kefil olunması halinde eğer kefaletin müteselsil nitelikte olması isteniyorsa bu hususun kefilin kendi el yazısı ile belirtilmesi gerekir.
Eğer ticari bir borca kefil olunmuşsa müteselsil kefalet varsayılır ve sözleşmede aksi kararlaştırılmak suretiyle kendi el yazısının belirtilmemiş olması kararlaştırılabilir.
Kefalet sözleşmelerinde eşin rızası gerekir mi?
Kefalet sözleşmelerinde eşin rızası şartı aranır.
''Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir.''
Bilindiği üzere müteselsil kefalette, alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehni paraya çevirmeden kefili takip edebilmektedir. Ancak bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacağın, teslime bağlı taşınır rehni veya alacaklı rehni ile güvence altına alınması halinde ise, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz.
Ancak son ihtimalde, alacaklının, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehili verilmesi hallerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurması mümkündür.
TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ-TİCARİ BORÇLARA KEFALET-MÜTESELSİL KEFALET-KEFALET SÖZLEŞMESİ